6 Ocak 2013 Pazar

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ


Medya baskı altında !
-------------------
   Medya KARTEL REKLAM AJANSLARNININ ve DAĞITIM ağlarının  baskısı altında...


   Medyanın en şaşalı ve kaypak gemisi DOĞAN grubunda yıllarca çalışan YİĞİT BULUT bir röportajında , bakın gerçekleri nasıl ifşa ediyor :

      ****

    Reklam pastasının, ki bugün tek kaynaktır, yüzde 66'sı hala bir buçuk medyaya gidiyor.

   Medyaya baskı var diyenler gazeteleri iyi okusunlar. 

   Normal ülkelerde olmaması gereken, eleştirinin hakarete kaçan kısmı, iftira, yalan hala medyamızda var.

    Bir köeş yazarı Cumhurbaşkanı hakkında yalan haber yazıyor, yalanlanıyor, ertesi gün bir özür cümlesi yazıp geçiştiriyor.

   Başka ülkelerde bunun çok büyük cezası vardır. Doğrudan patronaj müdahale eder.

  Yalan ve iftira bilinçli propaganda affedilmemeli.

    Türkiye'de bence aşırıya kaçan bir özgürlük var. Medya özel hayatı linç ediyor.Hiçbir yaptırımı da yok. Medya Türkiye'nin şımarık çocuğu .

Ertuğrul Özkök yazdığı bir yazıda :

' Ne kadar Türkiye'yi ele geçirirseniz geçirin, finans nehirleri bize akıyor' diyor.

    Bir gazete yüzde 10 tirajla gazetelere giden reklamın yüzde 58'ini alıyor. Reklam dağıtımı bir şebeke haline gelmiş. Şirket de vermiyor, ajanslar dağıtıyor.

   5 tane ajans var zaten. Şirketi manipüle ediyorlar, eski sistem devam ediyor.

    Buna müdahale edilmesi ve regülasyon gelmesi lazım. Bunu devlet yapacak. Diyecek ki sahiplik oranları şöyle, reklam pastasında yüzde yirmiyi geçemez. Bütün bunlar Avrupa'da Amerika'da yapıldı .



                    *************

      Bugün Başbakanı destekler görünen medya gruplarının hepsi takiye yapıyor. 

' Bir baş aşağı dönse de biz de tekrar eski halimize dönsek ' diyorlar. 

     Finansal Ergenekon takiye yapıyor. 



     Bankalar yüksek faize alışmış bırakır mı vatandaşın kanını emmeden. 


       30 senede bir buçuk trilyon dolar emmiş Türk halkından. Bunlara karşı mücadelenin devam etmesi lazım. Bunun için de başkanlık sisteminden başka şansı yok Türkiye'nin. 

      Çünkü şu andaki kavganın mücadelenin odak olduğu yer başbakanın kişiliği. Güçlü bir karakter ve kişiliğe sahip olduğu için bu kavgayı götürebiliyor. Yarın yerine geçecek kişini aynı özelliklere haiz olmasını bekleyemeyiz. Onun için sistemi yukarı çekmemiz lazım. Sistemin eksiğini kişiler tamamlıyor şu an.



                              *****


        Türkiye'nin özü CHP'nin uyguladığı 1940'lardan sonra üretilmiş fabrikasyon bir öz olamaz. Türkiye özüne dönmeye başladı. Daha yüzde elliye geldik.




                              *****

    Bir kere eleştiri olmalı. 



   Ben hükümetin ekonomi politikalarını eleştiriyorum. 

   Dün akşam 3 saat yayın yaptık bu konuyla ilgili. 



     Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki bazı hatalar yüzünden olması gerektiği yere ulaşamadığını düşünüyorum. Para ve sermaye piyasalarının son on yılda Türkiye'ye göre çok geride kaldığını düşünüyorum. 




   Bütün bunları eleştirmek ama bilerek eleştirmek çok önemli. Hakaret ve iftirayla değil. 




   Bizim basın bilgisiz olduğu için hakaretle eleştiriyor.




   Aynı şeyi muhalefette de görüyorum.




     Muhalefet çıksa dese ki bütçenin 100. Satırının şurası yanlış, makro politikaların mikro politikaların şuraları yanlış. Öyle bilgili bir muhalefet yok.






                                  *****

      Genelde şunu derler ' İktidara çok yakın gazeteciler iktidar değiştiği zaman artık bu meslekten giderler'  Ben buna katılmıyorum çünkü iktidarın neyine yakın duruyorsunuz. 

     İktidarın hangi politikasına yakınsınız. İMF'yi kovmaksa ben tam ortasında durmak istiyorum

   Bundan sonra yok olacaksam yok olmaya da razıyım. 

    Ya da AB'nin kölesi olmak yerine Türk İslam dinamikleri üzerinden bir toplum geliştirmek veya bir topluluk geliştirmekse tam ortasında durmak istiyorum.


* Yiğit Bulut-Yeni şafak pazar ekindeki röportajından alıntıdır *


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder