21 Kasım 2014 Cuma
aksa mescidine mihrabı kim koyacak ...
Haleb' te bir marangoz varmış..
Öyle sıradan biri değil ama, adam gibi adam
" Kudüs esir, Mescid-i Aksa tutsak " der, dertlenirmiş hep..
Dertlenmekle kalmamış ama
" Ben Kudüs için ne yapabilirim ? " in düşüncesi sarmış yüreğini..
Öyle ya basit bir marangozmuş O ,
ne asker ne de komutan..
Düşünmüş..
Düşünmüş..
Sonra demiş ki :
Madem ki marangozum,
o zaman kendimce,
elimden gelenin en iyisini yapmalıyım Kudüs için...
Hemen kolları sıvamış ve en güzel işçilikle harika bir minber yapmış Mescid-i Aksa için..
Öyle ki dillere destan olmuş bu marangozun minberi..
Ünü taa Irak'a kadar ulaşmış..
Ve bazıları sormuşlar Marangoz 'a:
-Yahu sen yaptın minberi ama kim götürüp koyacak Mescid-i Aksa' ya ?
demiş ki Marangoz :
- Benim elimden gelen minber yapmaktı, en güzelinden ve yaptım... Elbet bir komutan çıkacak ve onu yerine koyacaktır
buna inanıyorum
Vee..
Tikrit sokaklarında koşturan 4-5 yaşlarında bir çocuk o zaman Selahaddin Eyyubi..
Duyar bu minberin hikayesini ve der ki:
- Ya Rabbi vallahi de billahi de bu minberi ben koyacağım Mescid-i Aksa'ya nasibeyle !
Bu kadar aşkla yola çıkılır da hiç Allah muvaffak etmez mi
Hem nasıl bir aşık hem nasıl bir delidir O ah!
Kudüs alınana kadar gülmez hiç..
Aksa esirken kendine ev tutmaz çadırda yatar fethe kadar..
Ve.. Evet Selahaddin Eyyubi koyar minberi Aksa 'ya
O meşhur minberin 67' lerde yandığı söylenir..
Ama kafa ve yüreklerimizde Selahaddince esintiler,
sevda türküleri canlı hala..
Hissemiz bu kıssadan:
Sen yeter ki minberini yap !
Rabbin Selahaddinleri yollayacak elbet ...
(yazı selma Alagöz kardeşimizden alıntıdır )
www.facebook.com/ottomanm2d
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder