10 Ocak 2015 Cumartesi

where is Leon charlie ?




Leon nerede Charlie ?
===================
  izlediğimiz bir Luc Besson filmi değildi ...
    son sahnede Mathilda dan bir hediye diyecek John Reno yu gözümüz aramadı değil ...
John Woo  filmlerindeki kadar kanlı charlie hebdo  saldırısını savuşturacak süper kahramanı aradık...
bulduğumuz Nikita oldu ...
French touch u ABD ye taşıyan filmi Besson un ...
hani fransız derin devletinin anlatıldığı film Nikita 

  charlie hebdo kanlı baskın da   Holywoodu adeta  Fransa ya taşıdı
 11 eylül
  7 ocak a transfer oldu ...
  mekanlar farklı ama konu aynı ....

Nikita filminin sonradan bir de holywood versiyonu çekilmişti ...

   
  bilirim fransızlar oldum olası anglo sakson adetlerin globalleşmesini kendi krallıklarının düşüşü olarak görür...için için de kıskanır 
  2. dünya savaşına hediye aldıkları jin pantolonu ...
rock un role de bayılırlar...

    sinatra nın " my way " şarkısını " comme d habitude " çevirisiyle okurlar mesela  ...

 fransa da kültürel ve kapitalist ötekelişitirilmeye ilk ayna tutan yapım 
La Hain olmuştu ...

  90 ların sonlarında  LA HAIN (nefret ) 
  ülkemizde Protesto adıyla gösterilmişti ..ve nefret in paris gettolarından sinemaya yansımış en yalın siyah beyaz haliydi ....

 o filmde düşmekte olan bir adamın hikayesinden bahsedilirdi ...
apartmandan atlayan kişi her kata geldiğinde aynı şeyi söylermiş içinden...
buraya kadar herşey yolunda 
buraya kadar herşey yolunda ...
ta ki düşene kadar....

  fransa düşüyor ken 
içinden söylediği hep buydu ...

buraya kadar herşey yolunda .....

  paris ve fransız gettolarında 
 akademik eğitim imkanları kısıtlı cezayirli ve faslı gençler yıllarca oto teybi çalıp satmaya mahkum edildiler...
 bali ye uyuşturucu bataklarına düşürüldüler ....

 fransa tüm batı hegomanyasında olduğu gibi 
mazlumların sırtında  sosyete hayatı yaşadı ....

parfümünün kokusunu  cezayir menekşelerine borçluydu ...

                                    ***
  fransızlar için en çok tartışılan konu 
geçtiğimiz yıl ...bir komedyenin bir  museviyi tiye aldığı oyunuyla alakalıydı ....

komedyen düşünce özgürlüğünün neden sadece müslümanları hakareti ve dalga geçmeyi içerdiğini sorguluyordu .....
   
neden musevileri dalgaya aldığınızda veya eleştirdiğinizde  antisemitist olarak yaftalanıyordu da
bir müslümanla dalga geçildiğinde bu fikir serbestliğiydi ?

    batının  iki yüzlülüğü asla kendisinin görmediği bir hastalık ...
fikrini kesin doğru kabul eder
ve ondaki garabeti asla göremez.....

bizdeki batıcılarda aynı düşünce kodlarını görmek gerçekten çok ilginç...

   bizim batıcılarımız da bu sebeple 
içinde yaşadığı toplumla  bir türlü uzlaşamıyor ...
şeriat gelecek 
eyvah laiklik gidecek 
eyvah saldıracaklar ...

  o sebeple  hayalini kurdukları Leon hiç gelmeyince  üzülüyorlarlar...
Fransa soğuk duş aldı ...
mathilda kimsesilzer yurduna başvururken şöyle diyordu ...
  ailem bir araba kazasında öldü 4 hafta oldu ...çok korkunçtu 

 yurdun sorumlusu kadın : 
 "  hatan her ne olursa olsun sana yardım edeceğim ancak tek bir şartla bana yalan söylemeye bir son vermelisin ...şimdi bana gerçekte ne olduğu anlat " deyince 

 anlattığı gerçekler  uydurduğu yalandan daha inanılmazdı ..
   "tamam 
 ailem narkotik polisleri tarafından öldürüldü ...
bir uyuşturucu meselesi yüzünden ...
dünyadaki en iyi adamla kaldım bir tetikçiydi
şehirde en iyisi oydu 
dün gece öldü...
bana yardım etmezseniz bu gece ben de ölmüş olurum ..."

 fransanın  bugüne kadar gördüğü yalanlar gerçeğe mi dönüşüyor kim bilir ?
belki de gerçekler onların sandığı gibi değildi ...

şimdi yüzleşme zamanı ....
   




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder