26 Mart 2016 Cumartesi

bir ambargo delme hikâyesi = irangate / 2016





 unutanlar için 
  amborga delenlerin 
kısa özgeçmişi 
==============

   bu sadece bir hatırlatma...

    EIR dergisi Eylül 1985 sayısında İsrail-İran ilişkileri üzerine diplomatik kaynaklara dayanarak yayınladığı bilgilere göre:

   Humeyni yönetimindeki İran’ın en büyük silah tedarikçisidir. 

  Devrimin hemen ertesinde

    31 Temmuz 1979’ da Orlandolu Federal yetkililerin tespitlerine göre 

  Florida ’dan bir gemi ile yaşadışı 75 milyon dolar değerindeki silah Humeyni rejimine gönderilmişti. 

  İran hükümetinin yüksek yetkili bir yöneticisi, 

  İsrail gizli servisi Mossad ile bir silah sözleşmesi imzalamıştı. 

  Bu organizasyon ABD ordusuna bağlı subaylardan Paul Sjekloha, 
Wayne Gillespie ve İranlı yetkili Amir Hüseyin M. Azar tarafından gerçekleşti.

   Sjeklocha ise bir Mossad ajanıydı. 

  Ariel Şaron ile yakın ilişkiler içerisindeydi ve 1982’de İsrail’i ziyaret etmişti.

  Humeyni rejimine silah satışında rol alan isimdi. 

  Humeyni rejimine toplamda yasadışı 1 milyar doları aşkın silahın nakliyatı yapılmıştı. 

 ABD başkanı Carter İsrail ile İran arasındaki bu bağı kırmaya çalışıyordu.

  Son derece güvenilir kaynaklara göre

   ABD başkanı Jimmy Carter’ın istihbarat ve ulusal güvenlik danışmanlarına göre 1980 Amerikan seçimleri öncesi, 

 Mossad ve bazı CIA görevlileri Tahran büyükelçiliğinde rehin alınan elçilik görevlilerini serbest bırakmaması karşılığında Humeyni rejimine yasadışı silah satmıştı.

   Bunun nedeni rehinelerin serbest bırakılmaması seçim öncesi Carter için bir imaj kaybı olacak ve Carter seçimleri kaybedecekti. 

  Bu gizli anlaşmaya göre Carter seçimi kazansa bile rehineler Ocak 1981’e kadar serbest bırakılmayacaktı. 

  ABD Tahran Büyükelçiliği’nin devrimci öğrenciler tarafından baskına uğraması

   ve çalışanların 444 gün rehin tutulması Humeyni yönetimindeki İran ile CIA arasında yapılmış gizli bir anlaşmaydı.

   CIA elçilikteki rehinelerin kurtulması için Tahran’a yapılması planlanan Çöl 1 Harekatını başarısızlığa uğratmıştı.

   Humeyni emin olmalı ki Carter yönetimi, İran’a Reagan yönetiminin sağladığı kadar silah ve yedek parça sağlamayacaktı..

  Carter’ın gitmesi Humeyni’ninde işine geldi ABD’li siyonist lobilerinde…

  Artık büyü bozulacak ve İsrail İran üzerinde istediği politikayı izleyebilecekti.

İsrail milyar dolarlık ABD yapımı askeri techizatları ve silahların yedek parçalarını 1979 İslam devrimi öncesi İran’a sattı.

   Makalenin devamında
   “EIR Investigation” dergisi bir diğer kaynağına göre 

 ABD Dışişleri Bakanlığı 1982 yılında İsrail’in İran’a 27 milyon dolar değerinde silah ve 300 bin dolar değerinde F-4 savaş uçaklarının yedek parçalarını sattığını doğrulamaktadır. 

  Bu haberin doğruluğu resmi kaynaklardan gelen açıklamalara göre dönemin Amerikan gazetelerindede yayınlanmıştır.

   İsrail İran’a Lübnan’ı işgal dönemde silah satmıştı. 

  İran’ın Şah dönemindeki Tahran askeri ateşesi ve Mossad ajanı (Jacob) Ya’akov Nimrodi ,

  İsrail’in Humeyni rejimine silah satışını gerçekleştiren isimdi. 

 31 Temmuz 1979 yılında ABD Orlando Bölge Mahkemesine yapılan bir suç duyurusunda Mossad ajanı olduğundan şüphelenilen ABD subayı Paul Sjeklocha Nisan ve Temmuz ayları içerisinde Humeyni yönetimine TOW, Exocet ve Sidewinder Füzeleri, F-4 Fantom uçaklarının motorlarını ve yedek parçalarını gemi ile İran’a göndermişti.

  Araştırmalar neticesinde Sjekloha 5 yıl vadeli hapis cezası ve 10 bin dolar ödemeye mahkum edildi.

  EIR Investigation, Guns for Khomeni the Mossad Connection, Virginia, Volume 12, September 15, 1985.

EIR Investigation dergisinde yer alan Humeyni-Mossad ilişkisi dönemin ABD gazetelerinde açığa çıkmıştı.

   İşte o delillere göre Arjantine ait bir kargo uçağı 1981 yılında İsrail ve İran arasındaki bir silah anlaşmasının sonucunda Tahran’a 27,9 milyon dolarlık ABD yapımı askeri levazımı ve silahları teslim etti. 

 Schenectady Gazette, $ 27.9 M Cargo of U.S. Arms From Israelis to Khomeini Reported on Downed Plane, July 27, 1981.






  > SAMİ OFER VE İRAN BAĞLANTILARI

İsrail ile İran’ın gizli ilişkileri 2011’de yeniden patlak verdi. 

  Sami Ofer kardeşi Yuli Ofer ile birlikte Ofer Biraderler (Ofer Brothers) grubunun sahibidir. 

  Forbes dergisinin yayınladığı dünya zenginleri sıralamasında

 2010'da 10.3 milyar dolarlık servetiyle dünya zenginleri sıralamasında 79'uncu sıradadırlar. 

  İsrail'in ikinci büyük zenginleridirler.

  Jerusalem Post, 
 Sammy Ofer tops Israelis in Forbes billionaires list, March 10, 2011.

İsrail'in en zengin işadamı Sami Ofer, ABD'nin ambargo koyduğu

  İran'a gemi sattığı ortaya çıktıktan bir ay sonra
  Tel Aviv'deki evinde hayatını kaybetti.

   İsrail vatandaşı olan işadamı Sami Ofer'in gündemde İran ile İsrail ticari ilişkilerinin sorgulandığı bir dönemde

  Tel Aviv'deki evinde ölü bulunması 

  ve ölüm sebebine ilişkin detaylı bilginin olmaması şüpheleri de beraberinde getiriyor.. 

  İsrail basınında, ölüm sebebi olarak “bilinmeyen bir hastalık” gibi ifadeler yer almıştı.

2002'den beri İran ile ticaret yapan şirketin, 

  en son İran'a 8,6 milyon dolarlık bir tanker sattığı belirtiliyor. 

  İran ile iş yaparak nükleer programına katkı sağladıkları gerekçesiyle yaptırım listesine alınan Ofer Kardeşler'in

 en az 13 gemisinin
 son 10 yılda İran limanlarında dolum yaptığı ifade ediliyor. 

  Ofer Kardeşler,

   Raffles Park adlı gemiyi Crystal Shipping adlı bir şirkete satmış; 

  ardından da gemi yaptırım listesinde yer alan İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Hattı'na (IRISL) satılmıştı.

The Newyork Times’ın haberi göre 

  24 Mayıs 2010 ’da ABD Dışişleri Bakanlığı İran ambargosunu delen
   ve yaptırım uygulayacağı şirketlerin adları arasında Ofer grubunuda göstermektedir. 

  Ofer grubu İran’a milyonlarca dolar Tanker ve Gemi sattığı tespit edildi..

  Isabel Kershner, Sammy Ofer, Magnate and Israeli Power Broker, Dies at 89, The Newyork Times, June 4, 2011.


    Olayın ortaya çıkmasının ardından Ofer Grubu topu İsrail yönetimine atarak, 

 "İran'a asla gemi satmadık 
  ve İsrail Devleti'nin yetkili idareleri açıklamamızı doğrulayacaktır" 

   dese de

   bu açıklama hiçbir İsrailli yetkili tarafından doğrulanmadı.

   İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisi ise Ofer Kardeşler'in , 

  " gemilerin İran limanlarına İsrail güvenlik güçlerinin yetkisiyle demirlediği" iddialarının doğru olmadığını savundu.

   Mevzuyla ilgili soruşturma devam ediyor. 

  Ancak İsrail'in İran'la ticari ilişkisi, 

  Ofer'le sınırlı değil.

   Haaretz'in haberine göre en az 200 İsrail şirketi, 
  tamamen İsrail Hükümeti'nin bilgisi dahilinde İran'ın can damarı olan enerji sektöründe oldukça aktif.

    Üstelik bu ilişki,
 2008' de İsrail Meclisi'nin kabul ettiği ve İsrailli şirketlere, 

 İran'la ticari faaliyetleri olan uluslararası firmalarla
  10 milyon doların üstünde iş yapmasını men eden yasaya rağmen sürüyor.

  Örneğin , 

  İsrail Elektrik Şirketi ve İsrail Havacılık Otoritesi'nin, 

  İran'da ciddi faaliyetleri olan

  Alman ve Danimarka firmalarından milyonlarca dolarlık mal satın aldığı biliniyor.

  Yine İsrail Savunma Bakanlığı düşman ülke diye tanımlanan İran'a askeri malzeme satışını yasaklamış olsa da

   1990'larda gizlice İran'a askeri malzeme satıldığınıda biliyoruz. 

 Yossi Melman, 

 Israel is hypocritical when it comes to Iran nuclear sanctions, May 30, 2011.

Haaretz yazarı 
  Yossi Melman, 

  "İsrail, olay İran'ın nükleer meselelerine gelince ikiyüzlü oluyor" 
    
  diyen Melman'a göre,

   Ofer Kardeşler'in İran ile ticaret yapması,

   İsrail'in baskısıyla alınan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin İran'a yönelik yaptırımlarının bizzat İsrail eliyle delinmesi anlamına geliyor.

  Ama bu delinme şu ana kadar incelediğimiz kaynaklardan yola çıkacak olursak

  1980’den beri devam ediyor Bay Melman bunları yazmayı unuttu herhalde..

 araştırma : ottomanm2d.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder