BİR SEKSENLİ YILLAR REPRODÜKSİYONU !
Çocukluğumuzda dinlediğimiz ve nedenselliğini pek de sorgulama gereği duymadığımız ARABESK şarkılar gibi ,
batıda " Careless Whisper" , "HEllo " gibi damar şarkıların da aynı etkiyi yaptığını farkedince irdelemeye karar verdiğim bir duygu oldu KÖTÜMSERLİK ...
Aşırı ROMANTİZMLE , DIŞLANMIŞLIKLA, YALNIZLIKL A , ÇARESİZLİKLE, ve YOKSULLUKLA pişirilmiş ,
,,içine biraz DUYGUSAL biraz CİNSEL AÇLIK serpiştirilmiş kelime oyunları boca edilmiş TUHAF durum ....
- Hani bugün herkesin " Benim hiç oyuncağım olmadı biliyyor musun ? " diyen Küçük Emrah a gülerken daha dün
Yani 15 sene önce aynı filmleri zırıl zırıl ağlayarak izlemiş olmalarındaki tuhaflıktı sorgulamak istediğim ..
1985 Fransa dan video çağlarının yeni açıldığı BETA ve VHS kaset rekabetinin tavan yaptığı tuhaf bir zaman yolculuğunda Türkiye ye ışınlanmıştım .
-------------------------
TV akşam 19 açılırdı ,
Esas duruş rap rap rap yürüyen askerler göndere bayrak çekilir ve
İSTİKLAL MARŞIMIZLA gece saat 24 e kadar sürecek yayın böyle başlardı işte ....
Gece 24 te
" TELEVİZYONUNUZU KAPATMAYI UNUTMAYIN "
diye bizi uyaracak kadar seven birileri vardı anlaşılan
TRT de.
Tek kanal dönemleri ...
TSM nin Türk Sanat Musikisi demek olduğunu öğrenmem geç olmadı ,
çünkü arada TÜRK HAFİF MÜZİĞİ = POP dediğimiz şarkı tarzı haricinde
ya İDEALİZE edilmiş TÜRKÜ formatlarını
ya da UYKU aracı bu sanat musikisini 1 saat boyunca süren konserlerini dinlemek durumunda kalırdınız...
Türk filmleri haftada sadece bir gün o da cumartesi geceleri bu S işkenceye uyumadan katlanabilirseniz ulaşılabilirdi .
Evet Türkiye de yaşıyorduk ,
HAYIR TÜRK SİNEMASI gösterilmezdi,
GÖSTERİLEN FİLMLER de genelde ya AHU TUĞBA tecavüze uğrardı ailecek başka yere bakmak zorunda kalırdık ,
(uzaktan kumanda yok ki çat diye değiştiresin )
ya da KADİR İNANIR herkesi döverdi bu gene bir nebze izlenebilridi ....
" Hepinizi birden döverim uleyn "
-------------------------- ------
Kışlar kasvetli ve hüzünlüydü,
sık sık elektrik kesintileri sebebiyle TARZAN ın son bölümünü izleyememiştik , ailecek yas halindeydik ....
TRT nin ambargo koyduğu ORHAN GENCEBAY ile ortaokul yıllarımda tanışmıştım ...
Yanımda oturan bir arkadaşım vardı Tanseldi adı...çocuk Esnaf Sarayı nın altında Kahvehanelerdeki videolardan macera filmi izleme hastalığı yüzünden devamsızlıktan kalmıştı ...
BEni ORHAN GENCEBAY ile tanıştıran da kendisiydi...
" Rusya dan bilim adamalrı gelip Orhan Gencebay ın müziğinin orkestral analizini yaparak hayran kadıklarına " dair bir şehir efsanesine de inandırmıştı beni ...
Oysa ben daha çok abimin Cengiz Kurtoğlu ,
Amcamın İbrahim Tatlıses ,
Babamın da NEşet Ertaş müziklerine aşinaydım ...
-------------------------- ----
Yatılı okulun içimi acıtan yanızlığını
KEMALETTİN TUĞCU nun hikayelerini okuyarak daha da acıtıyordum ..
Acının panzehirini acıda bulduğumu düşünürdü(k)m
...ORHAN GENCEBAY ve SEZEN AKSU nun da bunda mutlaka payları vardı....
-------------------------- ----
Yıllar sonra farklı alanlara yönelerek bu yönümü bastırdım galiba tıpkı içinde yaşadığım memleketim gibi ....
Yalnızlığını içine gömmüş bir köprü ülke ,
dostlarına kucak açtıkça terkedilmiş veya aşağılanmış hor görülmüş örselenmiş hissederdim .
Bazı duyguların birileri tarafından bilinçli olarak abartıldığını bunu içten yaşayanalrın başarılı olduğunu fakat sadece şöhret için yaşayanların yapay kaldığı için sevilmediğini öğrenmem de epey sonraları oldu .
-------------------------- ------------------
Düğünlerde aşırı makyajla güzelliğini kapatmayı güzellik sanacak kadar aşırılığa hayran bir toplumduk elbette tüm ortadoğu ülkeleri gibi....
Ruj gereğinden fazla kırmızı ,
simlenmiş saçlar ...
allıkla zombiye dönmeyi BEYAZLIĞI GÜZELLİK sanacak kadar kararmıştık galiba ...
Bir çeşit toplumsal AKIL TUTULMASI yaşıyorduk darbelerle ESAS duruşa esastan görüşemeyecek kadar geçmeye alıştırılmış...
sorgulanama z değerler silsilesi altında inim inim inliyorduk ...
-------------------------- --------------
" Hele bir asker gelsin bunların hepsini hizaya getirir ."
Cümlelerinin anlamını pek bilmezdim o yıllarda .
Fransa da pek olmayan bir şey ENFLASYON ile tanışmam da o çocukluk dönemlerime rastlar .
Bir gazetedeki karikatürde rastlamıştım ,adam kaba etini bıçakla kesiyordu ,hanımı avaz avaz bağırıyordu ,adamın açıklaması ..." Ete yine zam gelmiş ne yapayım başka çare yok diyordu " .
Tavuk eti yemenin dahi lüks olduğu çağlardı .
1987 den 1993 e kadar okuduğum yatılıda toplamda 12 defa TAVUK ETİ çıkmıştır .
Akşam yemeğinde TAVUK eti çıkacak dendi mi o güne kadar yüzünü görmediğimiz OKul müdürümüz bile teşrif ederlerdi .
ÇÜnkü henüz TAvuk yetiştirme çiftlikleri çok yetersizdi .
Amerikan KAHVESi ,
içkisi sigarası bir kült gibi KAÇAK satılırdı .
ÇÜnkü BUnların girişi yasaktı .
ÇÜnkü devlet içerideki SANAYİYİ Koruyordu ...
DIşarıdan mal girerse içerdeki FABRİKALAR batar hepimiz fakirlerdik.
Döviz bu sebeple yasaktı .
İnsanlar bu sebeple gizlice içeriye bu mamülleri kaçak yollardan sokarlardı .
KEmal SUNAL filmleri bu ülkenin gerçekleridir gülüp geçtiğimize bakmayın .
KOmünist bir ülkenin tuhafımsı serbest piyasası gibiydik ...
adına da KARMA EKONOMİK DÜZEN DEMİŞLERDİ
biraz komünist biraz serbest...
köprü ülke misali...
pijamalar çizgili ve sümerbank ...kit ürünü...çarşaflar da öyle tek basma...çizgili gri+mavi karışımı tuhaf renk
RÜŞVET o derece yüksekti ki kimse bunu sorgulama gereği duymazdı bile :
En basit hastahaneye gittiğinizde bile her adımda sizden para alınırdı .
Bazen BAĞIŞ denirdi makbuz verilirdi ,
bazen sadece para alınırdı ...
AMAN İŞİM BİRAN ÖNCE BİTSİN talaşesiyle kimse bu parayı sorgulama gereği bile duymazdı.
HASTAHANE BAŞHEKİMİNİ TANIYACAĞINA
HADEMEYİ TANI dönemleriydi...
Mutlaka bir yerlerde adamların ,tanıdıkların ,desteklediklerinin desteklediği kişiler olmalıydı ki işin olsun ...
-------------------------- ---
Hüznü ve karamsarlığı bize YAŞATTILAR ,HAYAT BİÇİMİ olarak sundular .
ÇARESİZLİĞİMİZİN ÇIKIŞSIZ olduğuna bizleri inandırdılar...
Ama ne olduysa bu halk birden harekete geçti .
Ve bu söyelenenlere inanmamaya başladı ,
daha güzel bi hayatın ve yaşam biçiminin mümkün olabileceğini düşünenler çoğalmaya başladık ...
VE ARABESK şarkılar düşüşe geçti..
ÜLKENİN KADERİ AÇILDIKÇA hüzün dip yaptı ...
Her ne kadar: " KADERİMDE BU DA MI VARDI SEVDİĞİMİN KOLLARINDA ..."
diye başlayan modern arabeskler yapılsa da sanki eski tesiri yok gibi...
---------- -----------------------
Bugün 84 adlı grubun şarkılarına ağlayanlar yarın geriye dönüp gülecekelr ben bu filmi daha önce gördüm ....
Demek ki duygularımızla oynanması bazı ARGÜMANLARLA SIKIŞTIRDIKÇA mümkün olabiliyor ....
İnsanın İSLAMA ve İMANA yönelimi arttıkça GÜVENSİZLİK ve KORKU duygulaır yok oluyor ...
HÜZÜN ve KEDER bitiyor ...
Çünkü HAK olanın mutlak tecellisi her daim güzeldir ....
EVREN ve DÜNYA mükemeldir onu çekilmez ve acı dolu görecek hale getiren bizim fiiliyatlarımız ve kurduğumuz sistemlerdir .
Kişi olarak huzursuzluğumuz veya kaygılarımız da reelde sadece bir algı sorunudur .
Bu algılarımızın SANAT ile POP ile SİNEMA ile vs oynanarak ÇIKIŞSIZLIK duygusunun bir HAYAT BİÇİMİ olarak bize empoze edilerek şekil verdirildiğini gördüm elhamdülillah .
Eğer yalnızsanız bilin ki RABİNİZ var,
asla tek başınıza değilsiniz ...
Ama o kadar çok şey
öğrettiler ki ,
o kadar aklımız başka şeylerle meşgul edildi ki ...
Her nedense O'na yönelmek hiç akla gelmez oldu ....
************ M2D***************** ******
Google 80 lerde icat olsaydı böyle olurdu düşünsene .)
BU ŞARKIYI CİDDİ CİDDİ DİNLEDİK ...AMAN KİMSE DUYMASIN :
İBRAHİM TATLISES HENÜZ SADECE ŞARKICI OLMAK İSTEYEN BİR GARİBANDI :
JACKSON LAR DAHA YENİ YENİ AİLEDEN AYRI MÜZİK YAPMAYA BAŞLIYORLARDI SAÇLARI BONUSKEN
(MICHAEL İ KİM BULACAK ?! )
BU ŞARKI BAĞRIMIZI DELERDİ ...KÖR KIZA AŞIK OLAN ACAR ŞARKICI :...(
GECELER ÇOK AYAZDI ...DOĞAL GAZ YOKTU ÜLKEDE...
www.facebook.com/ottomanm2d
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder