11 Mart 2012 Pazar

AKIL MANİPÜLASYONU - HAARP -ELF dalgaları



                       


AKIL KONTROL -DÜŞÜK RADYO SİNYALİ ELF BAĞLANTISI DEŞİFRE--
-------------------------------------------------------------------------------
    Radyo yayınları şiddeti farklı farklıdır...en düşük derecesine ELF denir...Bu insan algısıyla algılanmayacak derecede düşük bir yayındır...Genelde Beyin yönlendirmelerinde ,ve AKIL OPERASYONLARINda bu yayınlar kullanılır...IRAK da askerlerin savaşmadan çekilmesi helikopterlerden yapılan yayınlarla sağlandı mesela...





Bu yayınlaırn frekanslardaki sıklığın beyne nasıl etki edeceği 100 yıldır araştırılıyor...

Müzikte hangi ritimler hüzün verir,hangi ritimler neşelendirir hareketlendriri bunu bildikleri gibi ,beyin duymadığında aldığı titreşimler yoluyla da bunu sağlayabiliyorlar..

Memnuniyetsizlik,acelecilik,sinirlilik ,tahammülsüzlük vs duygular manipüle edilebiliyor ...

Ülkemizde özellikle gece artan ELF (aşırı düşük frekans) yayını var...bunu ölçen bir cihaz varsa eğer özellikle gece 2 ile 5 arasında ölçüm yapılsın ...Ülkemizde kuş ölüm haberleri çıkarsa lütfen burada paylaşın...Acelecilik ve tahammülsüzlük etkili bir yayın olduğunu düşünüyorum ...



  Ayrıca TBMM civarında bu yayınlar bilinçli olarak KAVGA ve ANLAŞMAZLIK arttırmak sebebiyle yapılıyor ...


-----------------------------------------------------






BEYİN KONTROLÜ-Flanagan'm nörofonu -HAARP ...


*************Amerikanin en yetenekli mucitlerinden Dr. Patrick Flanagan, 1962'de tibbin degisecegini öngörmüstü. "Bir gün tibbi pratigin tüm konsepti elektronik tarafindan degistirilecek. însanlar ilaç-tan ziyade elektronik olarak tedavi edilecek." diyen Dr. Flanagan, o zamanlarda muhtemelen hâlâ en gelismis beyin yönlendirme araci olarak kabul edilen "Neurophone"u (elektronik telepati makinesi) kesfetmisti.

*************Flanagan son söylesisinde, HAARP'in sadece dünyanin en büyük ionosferik isiticisi degil, ayni zamanda tasavvur edilmis en büyük beyin yönlendirme cihazi oldugunu not etmektedir. HAARP kayitlarina göre, cihaza son sekli verildiginde (cihaz tüm bölgesel topluluklari etkilemeye yetecek düzey-de enerjiye sahip birçok dalga formu kullanir), VLF ve ELP dalgalarini gön-derebilecek.Dr. R. 0. Becker 60'lann basinda ELF tasimak için DC akiminin üstüne sinyal ekleyerek ELP deneyleri yapti. Becker bu konsepti bir ELF kullanarak test etti, 1-10 Hertz (pulses per second) sinyal insanlar üzerinde, test subjeleri arasinda yükselen bilinç kaybi sonucu-nu verdi. Sonuçlar ELF'nin yani insanin beyin fonksiyonlarim en çok etkileyen frekanslarin, disardan çok derin sonuçlarla manipüle edilebilir oldugunu gösterdi.

**************1958'de Dr. Patrick Flanagan, 14 yasindayken nörofonu icat etti. Bu ona zamanimizin en parlak mucitlerinden biri unvanini kazandirdi. Nörofon cihazi, sesi (kelimeler ve müzik gibi) elektrik uyansina (impulse), hem de bunu vücut üzerindeki herhangi bir noktadan direk olarak kulak ve bütün duyma mekanizmasini büsbütün baypas edip beyne transfer ederek, dönüstürebilir. Arastirmacilar teknolojiyi tartisirken, alti yildan fazla bir süredir "Birlesik Devletler Patent Ofisi" cihaz için patent vermeyi reddetmektedir. Sonuçta hükümet nörofonun asla çalismayacagim açikladi ve patenti reddetti. Bundan sonra Flanagan ve avukati, çalisan cihazi inceleyicisine göstermek amaciyla alet modeliyle Washington DC'ye gittiler. inceleyici ikiliye sagir olan isçilerinden biri üzerinde kullanilip olumlu sonuç alindigi takdirde cihaz için patenti tekrar açacagini ifade etti. Alet denendi, sagir isçi gönderilen sesi duydu ve patent onaylandi.

************Dr. Flanagan daha sonra Tafts Üniversitesi'ne çatismak üzere gitti. Burada nörofonun bir sonraki arastirma kademesini geçme amaciyla çalisti. Deniz Kuvvetleri için insan ile yunus ko-nusmasi üzerine çalismaya basladi. Bu arastirma 3 boyutlu (3-D) holografik ses sisteminin gelisme-sine olanak sagladi. Bu sistemin özü bir sesin uzayda herhangi bir yere yerlestirilmesi ve bir dinleyicinin bu sesi fark edebilmesine dayanir.

**************ilave çalismalar dijital nörofonun gelismesine büyük olanak sagladi. Cihazin önemini kesfeden ABD Savunma îstihbarat Ajansi (DIA) acil olarak onu ulusal güvenlik maddesi olarak gizlilik altina akli. Dr. Flanagan yeni çalismalar yapmaktan ve teknolojisi hakkinda konusmaktan 4 yil boyunca men edildi. Güvenlik gerekçesi sonunda kaldirildiktan ve ilk nörofonun icadindan 20 yil sonra Dr. FIanagan sinirli olarak Mark XI ve Thinkman Model 50 ürete-bilme asamasina geldi ve bunlar ögrenme aletleri olarak kullanildi çünkü ilkel örneklerdi.

************0 yillardan itibaren Flanagan periyodik olarak yeni konsept üzerinde çalisti ve nörofonik teknoloji için gelismeler dizayn etti. Bu cihazin gelismis sekilleri, bilgisayar beyin etkilesimi cihazlari olarak kullanilabilir. Büyük miktarlarda düzgün olarak formatlanmis enformasyonun uzun dönem hafizaya transfer edilmesi fikri egitimde devrim niteliginde bir gelismedir.


**********Nörofon simdiye kadar gelistirilmis en güçlü beyin yönlendirme aletlerinden biridir. Flanagan son yillarda, diger iletim modelleri üzerine vurgu ile, bu teknolojiler üzerine çalismaya devam etti. DIA'nin nörofona ilgisi vardi. Onu gelistirmek için çalismaya devam ettiler. Patrick ve Crystel Flanagan HAARP projesinin, bu radyo transmiterinin veya ionosferik isiticinin, kablosuz bir nörofon olarak kullanilabilmesinin mümkün oldugunu söylüyorlar. Bu kullanimin hangi imkanlara sahip oldugu ise çok açik.


**********"Real Time Brain Biofeedback" (Ayni Anda Beyin Destek Yankisi) beyin arastirmalarinda baska bir alan. Bu alan, düsünce kontrolünün elde edilmesinde yeni yaklasimlar sunuyor. interaktif beyin teknolojileri ile simdi beyin dalgalarini "gerçek zaman temelinde görmek mümkün, böylece bu aletleri kullanan bireyler bir kimse düsünürken beyin dalgalarinin grafiksel olarak neye benzedigini bilgisayar ekraninda görebilirler. Hükümetler bu teknolojilerle tehlike olarak gördükleri kalabaliklari kontrol altinda tutmak için ilgileniyorlar.


*********HAARP'in kontrat dokümanlarinda ve planlama kayitlarinda açiklanan olanaklarin, yazarlar tarafindan toplanan Hava Kuvvetleri materyallerinin teshiriyle birlikte dikkatlice yeniden gözden geçirilmesinden sonra, elektromanyetik dalgalarin düsünce kontrolü için sundugu imkanlar apaçik ortaya çikti. HAARP iletim (transmiting) sistemi, dikkatsizce veya kasten zihinsel fonksiyonlari degistirmek için kullanilabilir.


*************Dr. Delgado 1952'den beri insan beynini arastiriyor ve sonuçlarini yayimliyor. Çalismalari düsünce kontrolü üzerinde odakli. Onun ilk çalismalari bizim insan beynini anlamamiza öncülük etti. Çalismalarini 1969 yilinda yazdigi Physical Control of the Minâ: Toward a Psychocivilized Society (Düsüncenin Fi-ziksel Kontrolü: Psikomedeni Bir Toplum doilu a,dU Idtabuida. özetledi Bu erken çalisma temelde hayvanlarin arastirilmasiydi ve hayvanlarin beynine elektrod sokmayi içeriyordu. Subjesinin beyninde elektrik akimi imal ederek davranisi manipüle edebilecegini buldu. Delgado, uykudan yüksek heyecanli bilinç durumlarina kadar bir dizi etki yaratabilecegini kesfetti. Daha sonraki çalismalari kablosuz olarak yapildi. Düsünce manipülasyonu etkisini belirli bir uzakliktan, herhangi bir fiziksel kontak veya manipüle edilen canli üzerinde araç olmadan aktivite etti. Delgado, frekansi veya kobay üzerindeki dalga formunu degistirerek, onlarin düsünmelerini ve duygusal durumlarini tamamen degistirebilecegini buldu. Ayni zamanda hükümet tarafindan kötüye kullanma olanaklari açilirken, Delgado'nun çalismalari diger pek çok arastirmaci için temel oldu.




***********Delgado'nun arastirmasi 1969'da CIA/OR için-çalisan Dr. Gottlieb tarafindan, bu teknolojinin mümkün kullanimlarini ararken, yeniden degerlendirildi. O zamanlarda çalismanin hâlâ ham olmasiyla birilikte, CIA Delgado'nun görüsünü psikomedeni bir topluma izin verecek teknikler açisindan paylasiyordu.



***********Bu süre içinde Tulana Üniversitesi'nden bir nöroloji operatörü olan Dr. Heath bu ihtimali, beyinde elektriksel tahrik (ESB) çalismasiyla gerçege yakin hale getirdi. ESB insanda zevkli ve kor-kutucu halüsünasyonlar yaratabiliyordu.


***********CIA'nm düsünce kontrolüyle ilgilenmesi Kore Savasi ile baslamisti. CIA bu alanda çesitli fiyaskolarla sonuçlanan arastirmalara basladi. Bunlarin bazilari üstü örtülmüs skandallardir: Kanadali vatandaslarin izinleri olamadan zihinsel olarak manipüle edilmeye çalisilmalari, binlerce üniversite ögrencisi ve askeri personel üzerinde LSD denemeleri gibi.


***********Delgado'nun kablosuz etkileri, CIA'nm agzini sulandiran bir düsünce oldu. Delgado hayvanlarin belirli bir elektromanyetik alanin içine konup sonra herhangi bir fiziksel kontak olmadan manipüle edilebilecegini kesfetti. Bu teknolojiler baska arastirmacilar tarafindan fark edildi ve çok hizli bir gelisme yasandi.


***********HAARP program menajeri J. Heckscher, HAARP içinde kullanilan frekanslarini ve enerjilerin kontrol edilebilir oldugunu ve bazi uygulamalarda 1-20 Hertz dizisinde titrestirilecegini söylüyor. Bu da HAARP'in düsünce kontrolü amaciyla kullanilabilecegini gösteriyor.


**************HAARP sistemi çok büyük kontrol edilebilir bir elektromanyetik alan yaratiyor ki bu, Delgado'nun EMF'si ile karsilastirilabilir. Bir nokta disinda: HAARP sadece bir odayi doldurmuyor, potansiyel olarak büyük bir bölgeyi hatta bir yarimküreyi doldurmasi mümkün. Temelde HAARP transmiteri bu uygula-mada dünyaninkiyle (ki Dr Dolego'inin kablosuz deneylerinde ihtiyaç olunandan 50 kat daha fazladir) ayni düzeyde enerjiyi disariya yayiyor. Bunun anlami eger HAARP dogru frekansa getirilirse, sadece dogru dalga formlarini kullanarak, zihinsel ayirma, bir bölgenin tamaminda kasten veya radyo frekans iletiminin yan etkisi olarak olusturulabilir.Sonuç


**********Basta Dr. Nick Begich ve Jeane Man-ning'in arastirmalari olmak üzere tüm arastirmacilarin çalismalari, HAARP'm pek de masum bir girisim olmadiginin isaretlerini veriyorlar. Bu görüslere göre HAARP tamamlandigi zaman ABD'nin elindeki olanaklar sunlar:- Atmosferi manipüle etmek ve modifikasyon saglamak,- Askeri ve güçlü bir silaha sahip olmak,- Genis kitlelerin düsüncelerinin ve ruhsal durumlarinin kontrol edilmesini saglamak,- Kendi komünikasyon sistemini gelistirip, istenilen ülkelerin sistemlerini çökertmek.ABD'nin kirli sicili; bilimi, teknolojiyi ve bilim insanlarini nasil kullana geldigi düsünülürse ve ortaya konan deliller göz önünde tutulursa yapilmak istenenlerin bunlar olmadigini söylemek çok zor.

kaynak : (The Ultimate Weapon! The angels do not play of this HAARP! )














BAKMAK-GÖRMEK VE ALGILAMAK FARKLI ŞEYLERDİR 





Yukarıdaki yazıyı ilk bakışta anlamdırmak mümkün değil...Ama okumaya başlayınca insan şaşırıyor...




GÖRÜNTÜ VE EYLEM ***
GÖRÜNTÜ ve EYLEM in bu kadar farklılaştığı başka bir dönem daha yaşanmadı...Olduğu sanılan şeyler ile gerçek birbirinden koptu ,görüntü artık gerçek değil....

Görüntüler dünyasında artık gördüğüne de inanma...İlüzyon çağındayız...Aklımıza etki eden efektlerin kurbanlarıyız...Aklımıza etki eden Kola nın , ve hormonlarımızı oyuncak sahası edinmiş gıdaların , zehirli havanın ,zehirli suyun İDRAKİMİZİ bulanıklaştırdığı DECCAL ÇAĞINDAYIZ .

Bu kadar yiyeceğe rağmen açız ,
BU kadar kıyafete rağmen çıplağız,
bu kadar kelimeye rağmen dilsiz ve bu kadar kelama sağırız...

İlmin zirvesinde cahil kaldık ...oysa bilgiye erişmek tarihin hiç bir çağında bu kadar kolay olmamıştı ....

Okullar kendi Steve Jobslarını yetiştirme hevesinde

MOdern havariler PARA BABASI ve akıl hokkabazı

Modern putlar ,ikonlar,ikonalar,ikoncanlar, idoller pop star, çıplaklık ve cinsellik sunumu ,kurban edilme ritüeli kurbanları ...Posterleri yatakodalarımızda en mahremimize bakıyorlar....

MODERN DİN POPÜLER HAZ hezeyanları

Tüketmek yeterli değil tükettiğini göstermelisin de
Giyinmek başkaları için
bineğin tatmin olmamış cinselliğinin yansıması
cinselliğin asla tatmin olmaycak bir porno filmin reprodüksiyonu
sahte cennetler vadisinde bir kurban
sahte yolların yoldaşsız sürüngeni
yalnızlık tek sığınakti ya hani yalnızlığın da çalındı görmedin mi ?
GSM siz yoksun ...
neredesin
ne yapıyorsun
kiminle ne yiyorsun ?
canını sıkan nedir ?
en şık yorumu kim yazmış ?
aklımız DECCAL labirentinde POPÜLERLİK peşinde
Deccal denizinin BALIKLARIYIZ
Onun sesiyle düşünüyoruz,onunla yiyoruz onun rüyasını görüyoruz..İdraklerimiz kirli,vücutlarımız abdestsiz, dilimiz kelamdan habersiz kelime ishali

welcome to the unfuture World

yılınızı başınıza çalından alıntısızlar

****M2D****



























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder