------------------------------
Görselliğin farklılaşması beraberinde nesnede de değişiklikler getirdi.Photoshopla ve benzeri görsel malzemeler üzerinde neredeyse bir asırdır oynamalar yapılıyor ,ve algılarla oynanabiliyor .
Diğer yandan NEsne ve genetik üzerine oynama kabiliyeti de arttı . Nano teknoloji ile de cansız maddeler üzerinde daha etkin farklılaştırmalar yapılabiliyor .
Sistemizde bağlantılar bazen çok ilginç olabilbiyor .
Beyne benzeyen cevizin beyne faydalı olması gibi .
Kendisini makrokozmozda da mikrokozmozda da tekrar eden aynı yasayla davranan kütlelerin ZERRE ile KÜRRE arasındaki bağlantıların ilginçliği de ayrı bir güzellik ...
Dumanın gökte oluşturduğu spiral şekillerle, kahveye süt eklendiğinde oluşan şekillerin benzerliği gibi ...
Fizik bunları rakamsal olarak ölçer-biçer ,ve hangi etkinin ne sonuç doğurabileceğini KESİN BİR BİLGİYLE o olay olmadan bilmeye çalışır .
Madde aleminde bunu başarır da .
Olay bu kanunların görünen kısımlarını ve tekrar edişlerini gözlemlemek ve deneyimlemeye dayanıyor .
Bunlar hayret etmemize mani olmasın diye sanat durmadan bizleri dürtükler durur .
-----------------------------------
Bunlar üzerine düşünürken 90 ların sonlarında izlediğim bir film aklıma geldi . Sistem ve rakamlar üzerine bir ortaklık bularak herşeyi temsil eden sayıya ulaşmaya çalışan bir matematikçiyi konu ediniyordu bu film adı : " Pİ "
Aynı şekilde yahudilerde saklı olan Yehova nın adlarından bir tanesine ulaştığını düşünen Hahamlar bu şahsın peşine düşüyorlar ve zorla ondan bu rakamı kendilerine vermesini istiyorlardı ...
Sayılar..sayılar hiçbir şeydir. Önemli olan anlamdır.
Matematik doğanın dilidir.
Etrafımızdaki herşey sayılarla tanımlanabilir ve anlaşılabilir.
Rakamları hangi sistemde grafiğe dökerseniz dökün bir şablon ortaya çıkar.
Bu yüzden doğada her yerde şablonlar vardır.
Kanıt ; bulaşıcı hastalıkların
döngüsü,
geyik populasyonlarının artması ve azalması,
güneş lekesi döngüleri,
nil nehrinin alçalıp yükselmesi..
Peki borsaya ne demeli !
Rakamların evreni bize evrensel ekonomiyi gösteriyor.
(Pi filminden replik )
Matematik doğanın dilidir.
Etrafımızdaki herşey sayılarla tanımlanabilir ve anlaşılabilir.
Rakamları hangi sistemde grafiğe dökerseniz dökün bir şablon ortaya çıkar.
Bu yüzden doğada her yerde şablonlar vardır.
Kanıt ; bulaşıcı hastalıkların
döngüsü,
geyik populasyonlarının artması ve azalması,
güneş lekesi döngüleri,
nil nehrinin alçalıp yükselmesi..
Peki borsaya ne demeli !
Rakamların evreni bize evrensel ekonomiyi gösteriyor.
(Pi filminden replik )
Konu buralara kadar gelmişken Altın oran dan ve Fİ sabitinden de bahsetmeden olmaz. Fibanaccio adlı italyan bir bilimadamının bulmuş olduğu bir rakamsal dizgenin doğada birçok yerde kendisini tekrar tekrar göstermesi gerçekten ilginç .
Leonardo Fibonacci, (Pisalı Leonardo, Leonardo Pisano d. 1170, ö. 1250),
Fibanaccio tavşanların nasıl rakamsal oalrak çoğaldığını incelerken bu dizgeyi bulmuş .
1 erkek tavşan1 dişi tavşan
3 yavruyla beraber (3 tavşan )
" Liber Abaci " adlı eserinde adamımız ayrıca kapalı bir ortamdaki bir tavşan ailesinin artışını, her tavşan çiftinin bir ay sonra bir yavru yapıp onun da 1 ay sonra 1 yavru yapacağı gibi ideal varsayımlar altında hesplanmasını gösterir. Bu problemin çözümünde tavşan çiftlerinin sayısının artışını gösteren sayı dizisi Fibonacci sayıları, diziye de Fibonacci dizisi denir.
Bu dizideki rakamların biröncekine bölümünde ise ilginçtir ALTIN ORAN rakamı olan 1,68... sayısını verir
Bu sayı dizisi 6. yüzyıldan beridir Hintli matematikçiler tarafından bilinmekteydi ancak Avrupa'ya ilk olarak Fibonacci tarafından tanıtılmıştır .
Pekği bu bilgiler Dünya haritasına uygulanmış olsaydı Dünyanın Altın Oran noktası sizce neresi olurdu ?
işte cevabı bu videoda :
M2D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder