-------KORUNMAK------
İnternetiniz ne zaman sizin için riskli hale gelir ? mp3 indirirseniz, abidik gübüdük sitelerde gezerseniz internet gittiği yerlerden virüs kapar...
İnsanoğlu işletim sistemi de ne kadar düzgün yerlerde kalır ve kendisini korursa o kadar sağlam kalır ...
Birçokları senede 3-5 defa format atıyor...Şimdiye kadar kullandığım bilgisayarlarda hiç format atma gereği duymadım temizleme prorgramları yeterli oldu...
Allah c.c. şeytana kıyamete kadar müsaade verirken , iyi kullarım müstesnadır buyurdu...Onları yoldan çıkaramayacaksın.
Yani ibadet ve farzlarını yerine getiren kullara bir korunma müjdesi var...
Helallerle yaşayan nefsini terbiye için çabalayan ibadetlerini yapanlara hiç bir zarar veremezler kardeşlerim . Onlaırn vesvese makinası nasıl çalışır:
KORKU FİLMLERİ :
--------------------------
Ülkemizde ne yazık ki korku filmi izlemek bir iş gibi görülüyor.Hatta özellikle inançlı kesim daha çok rabet ediyor nedense...
KORKU insandaki KORUMA DUVARLARINI
ZAYIFLATIR vesveseye sebep olur...
HARAMLAR :
----------------
Şeytaniler aptal liseliler değildir...bunların üst grubuna çıkmak için öyle pis işler yaaprlar ki o pislikle kararsınlar ve karanlık güçlerin hakimiyetine girsinler bunu arzularlar...
Her adımalrında daha pis bir yaratık olurlar ve yüzlerinde gözlerinde nur kalmaz...
İTİKATSİZLİK
----------------------
Farkında olmadan bir çoğumuz Allah c.c. ye isyan ediyoruz.Başımıza gelen zor hallerde sabır göstermeye çalışmak yerine en kolay yolu seçiyoruz: NEden başıma hep böyle şeyler geliyor ! SOrusunun neticesinde ne yazık ki giderek artan bir isyana sürüklenme tehlikesi vardır....
Bu gibi durumlarda aksine ibadetler arttırılmalı ve Allah c.c. bütün samimiyetle dua edilmeli yardım ve sabır dilenmelidir...
Zorluklar insanların yükselebilmesi için sınama ve merhale geçme fırsatlarıdır
Bu sebeple hastalıkların günahlara kefaret olduğu bildirilmiştir ...
ÖZENTİ
---------------
Modern yaşayış adı verlen DECCALİYET her alanda bizleri zorlar. Giyim-kuşam ,yeme-içme, helal haram , görünme-gösterme , beğenilme ...
Bu zaafiyetler insanoğlunun NEFSİYLE alakalı alanlardır...
Kardeşlerim Allah c.c ün bir vakti tayin etmesiyle bu şeytansoyu hızla çözülüyor ,ne haltlar yedikleri lise talebesinden , en ihtiyarına kadar artık aşikare oldu ...
Bir defa yapılan şeylerin ne olduğunu anlamışsanız ,artık onların pisliklerini izlemeyi sürdürmenin bir anlamı yok demektir ...
Deccal çağında gıdamızdan , içtiğimiz suya , giydiğimiz kıyafetteki markaya yaptıklaır büyü ve tılsımdan ,TV ve benzeri MEDYA ile uyguladıkları AKIL MANİPÜLASYONUNA , reklamlardaki popüler kültürdeki ve her alanda TÜKETİME ve CİNSELLİĞİE yönlendirmede akla hayale gelmedik yöntemlerle bizleri NEFSİMİZE uyan ,NEFSİMİZİN ESİRİ KÖLELER HALİNE GETİRİP diledikleri şekilde at koşturmak istedikleri ortada .NEFSİ EMARE denilen şey insanın arzularıdır...aşırıya kaçan ve kontrol edemediği istekleridir ...
AŞIRI TÜKETİM
-AŞIRI ( helal olmayan ) CİNSELLİK
- AŞIRI YEMEK -
-Cİnsel yayınlara vs aşırı merak
-Oyun-Kumar vs ile uyuşukluk
- ZARARI BİLİNMESİNE RAĞMEN ENGEL OLUNAMAYAN BAĞIMLILIKLAR VS
ve günahlara karşı aşırı merak ve istek
BUNLAR İNSANIN NEFSİNE HÜKMETTİĞİ ZAMAN BAŞINA GELEN VE KÖLELEŞTİREN HALLERDİR .
Nefsin yap dediklerini yapmayarak
( Yani aşırıklardan uzak durarak -durmayı öğrenerek )
ve yapma dediklerini de yaparak
( tevbe -İbadet - namaz -dua- ve hayırlı işlerde devamlılık göstererek )
NEFS in kölesi olmaktan kurtulup ,NEFSİN YANİ ARZULARIMIZIN EFENDİSİ OLABİLİRİZ .
Bugün şeytani yapının en çok korktuğu insan
KENDİ ARZULARINI KONTROL ETMEYİ ÖĞRENEN İNSANDIR .
KÖLE OLMAKTAN KURTULUP EFENDİ OLAN İNSAN ...TAKSİT adıyla sürdürülen köleliğin ne olduğunu görür ...
BOŞ ve AŞIRI TÜKETİMİN ARKASINDAKİ HAKİKATİ GÖREBİLİR
Böylece REKLAMLARA göre değil gerçek ihtiyaçlara göre davranış sergiler ki BUNDAN NEFRET EDERLER ...
Bir insanın onlar için değeri tüketimiyle alakalıdır .
TÜKETTİĞİN KADAR VARSIN dır ..
TÜKETMEK İÇİN ....
ve o tüketimi karşılayacak boktan bir işte sabah 8 akşam 17 çalışmak için ....
Haftanın en az 5 günü ....
bir an için bile durmadan ...bir an bile düşünmene vakit bırakmadan çalışmak ve o tüketimleri karşılamalısın !
Aynen FIGHT CLUB filmindeki replikelrde zikredildiği gibi :
" Herşey Suretin, Suretinin Sureti... "
" Derin Uzay Araştırmaları Hızlanınca, Herşeyin İsmini Şirketler Koyucak..
(IBM Yıldızı, Microsoft Galaxisi, Sturbucks Gezegeni) "
(IBM Yıldızı, Microsoft Galaxisi, Sturbucks Gezegeni) "
" Biz Tüketiciyiz.. Tutkulu Bi Yaşam Tarzının Yan Ürünleriyiz.. Cinayet, Suç, Fakirlik..
Bunlar Beni İlgilendirmiyor.. Benim İçin Önemli Olan Magazin Dergileri,
500 Kanallı Televizyonum, İç Çamaşırımda Kimin Adının Yazdığı.. "
500 Kanallı Televizyonum, İç Çamaşırımda Kimin Adının Yazdığı.. "
" Sahip Oldukların, Sonunda Sana Sahip Oluyor.. "
" Mülkümü Yok Ederek Beni Özgür Bırakan Kişi, Kendimi Bulmamı Sağladı.. "
(not : Hala kaybettiğin şeylere üzülüyor musun ? O kaybettiklerin sana neler anlatıyor görebildin mi ? )
" Gittiğim Her Yerde Tek Porsiyon Hayat Var.. Tek Porsiyon Şeker, Tek Porsiyon Krema, Tek Porsiyon Tereyağ.. "
NASIL ki taksitini zamanında ödeyen müşteri BANKALARIN EN ÇOK NEFRET ETTİĞİ MÜŞTERİYSE ... BORÇ SARMALINA KURBAN ETTİKLERİ VE KÖLELEŞTİRDİKLERİ MÜŞTERİ İSE EN SEVDİKLERİ MÜŞTERİYSE ....ARZULARINI KONTROL EDENLERDEN DE NEFRET EDERLER .BU sebeple , CAMİLER NAMAZ VE ABDESTLİLER İBADET EHLİ KİŞİLER DÜŞMAN OLARAK RESMEDİLİR...
Onlar TV karşısında REKLAM ARASI DİZİ peşinde koşanlara hayrandırlar...
Çocukları REKLAM CİNGILI EZBERLEYENLERE BAYILIRLAR ....
EN POPÜLER ŞARKIININ EN SAÇMA DANSINI YAPAN BEBEK onların istediği nesildir....
Bakın şu yarışmaların haline nasıl bir gençlik olmasını istiyorlar :
ABD li dışlanmış ZENCİ müziğini hissediyormuş gibi onların ezilmişliğini sanki biliyormuş gibi RAP_HİP_HOP_BREAK DANCE hastası bir gençlik....
NAMAZ dan olabildiğine uzak,abdesti umursamayan MURDAR bir gençlik isteniyor....
Çünkü böylelerini nasıl söğüşleyecekelrini çok iyi biliyorlar....
Ama ALLAH diye kalbi atanların yanına bile yaklaşamıyorlar...
O SEBEPLE DİNİ DİNDARLIĞI DÜŞMAN İLAN EDEREK
filmlerinde vs sürekli küçük göstererek DIŞLANMASI gEREKEN BİR ŞEY olarak sunuyorlar...
" Kardeşim gel namaza gidelim " desen 1000 tane espri üretilir...
Aynı kişiye desen ki
" DOstum gel bir bara gidelim hesaplar benden "
" Ooooo en kıyak arkadaşım sensin " derler....
Zaten DECCAL in en büyük meziyeti ATEŞİ SU
SUYU ATEŞ OLARAK insanalra inandırması...
İBADETLER SUDUR ama DECCAL ONU BİZE ATEŞ OLARAK GÖSTERİR
FUHUŞ - HELAL OLMAYAN ŞEYLER ATEŞTİR ama DECCAL ONU BİZE SU OLARAK GÖSTERİR ....
4975 - Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
" Deccal çıktığı vakit beraberinde su ve ateş vardır. Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüne düş(meyi kabul et)sin. Çünkü o, tatlı soğuk sudur."
Buhari, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melâhim 14, (4315),
(HADİS kaynağı : http://www.enfal.de/kutub/index.htm )
HAKİKATE KULAK VER
----------------------
(HADİS kaynağı : http://www.enfal.de/kutub/index.htm )
HAKİKATE KULAK VER
----------------------
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
28,29. Hani Rabbin meleklere, “ Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.
30.Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler .
31.Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.
32.Allah, “ Ey İblis ! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne ? ” dedi.
33.İblis dedi ki : “ Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem. ”
34,35.Allah, “ Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir ” dedi.
36.İblis: “ Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi.
37,38.Allah da, " O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin " dedi.
39,40.İblis, “ Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım ” dedi.
41,42.Allah, “ İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur” dedi.
( HİCR)
--------------------------------------------
Kardeşlerim şeytana uyanların dışındaki müminleri Allah c.c. koruyacağını vaadediyor ki vaadinde sadıktır .
Korunmanın en güzel yolu ihlastan , Allah c.c. ye kulluktaki samimiyetten geçiyor....
Bu şekilde yaşayanları Kuran-ı Kerim de yüce yaratıcı hem bu dünyalarını hem de ahiretlerinin kurtulacağını belirtiyor ....
---------------------------------
PEKİ KURTULUŞA ERENLER KİMLERDİR
---------------------------------
Bismillahirrahmanirrahim
" İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır. "
( Bakara 5 )
28,29. Hani Rabbin meleklere, “ Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.
30.Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler .
31.Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.
32.Allah, “ Ey İblis ! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne ? ” dedi.
33.İblis dedi ki : “ Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem. ”
34,35.Allah, “ Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir ” dedi.
36.İblis: “ Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi.
37,38.Allah da, " O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin " dedi.
39,40.İblis, “ Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım ” dedi.
41,42.Allah, “ İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur” dedi.
( HİCR)
--------------------------------------------
Kardeşlerim şeytana uyanların dışındaki müminleri Allah c.c. koruyacağını vaadediyor ki vaadinde sadıktır .
Korunmanın en güzel yolu ihlastan , Allah c.c. ye kulluktaki samimiyetten geçiyor....
Bu şekilde yaşayanları Kuran-ı Kerim de yüce yaratıcı hem bu dünyalarını hem de ahiretlerinin kurtulacağını belirtiyor ....
---------------------------------
PEKİ KURTULUŞA ERENLER KİMLERDİR
---------------------------------
Bismillahirrahmanirrahim
" İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır. "
( Bakara 5 )
" Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. "
( Âl-i İmrân 104 )
( Âl-i İmrân 104 )
"Aralarında hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Resülüne davet edildiklerinde, mü’minlerin söyleyeceği söz ancak, “işittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
(NUR 51 )
(NUR 51 )
"Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. "
(RUM 38 )
(RUM 38 )
"İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
( Lokman 5 )
( Lokman 5 )
" Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy-sopları olsalar bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin.
İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir.
Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedi kalacakları cennetlere sokacaktır.
Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır.
İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah’ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir."
(Mücadele -22 )
" ...Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
(haşr 9 )
" O halde, gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz için harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
( Teğâbun 16 )
sadakallahülazim
İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir.
Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedi kalacakları cennetlere sokacaktır.
Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır.
İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah’ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir."
(Mücadele -22 )
" ...Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
(haşr 9 )
" O halde, gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz için harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
( Teğâbun 16 )
sadakallahülazim
KONUYLA İLGİLİ VİDEO :
------------------------
------------------------
Kardeşlerim...insan et beden ve organları....
Ve kamil beden organları ile bir bütündür.....
et beden ...yer içer barınır neslin devamı ile
meşguldür....
İyi yemek iyi içmek iyi barınmak ve neslin devamını
Tercih edilen bir beden ile gerçekleştirmek amacı ile iyi
bir meslek makam ile arzusuna kavuşuşur...
Şeytanoğluda et bedene meşguliyet üzerine
meşguliyet verir...
Aşkı allar pullar hayat aşk olur...
aşk acısı yüceltilir...
Altı üstü çifleşip nesii vereceksin ..
Vay kalpsiz kütük yorumlarınızı eklersiniz....
Dünyevi ve nefsi meşguliyetler ile kamil bedene gidiş
durdurulur...
Niçin.....?
-------------
Şeytanoğlu evliya ve peygamberlerden çok çekmiştir...
Süleyman as peygamberin ölüsü dahi bunlara
hükümdarlık yapmıştır..
Eğer o Dabbe asayı yüz yıl daha yemese yüz yıl
şeytanoğluna daha hükümdardı.....
Şeytanoğlu kamil beden li insan istemez....
Ona eli uçkurunda aklı uçkurunda güdeceği gerekir...
Hakimiyeti insanı aşağıların aşağısına indirerektir....
Bu nedenle diyanet ve ilahiyatın yarısı bizim
şeytanoğlu ile doludur...
Sistemi insanı kamil e değii ...
İnsanı avanak ve ahmak a dönüştürmek üzere
Dini eğitimi programlamışlar....
İngilterede kayıt aramak dil öğrenmek ..
Doç ve prof olmak ...islamda ne anlama gelir
düşünün....
Hafıza kültürü ile ne kadar ezberle o kadar
profosörsün...
Diyanet ten bu şekilde kurtulurlar....
-----Diyanet insanı kamil üretmez.....-------
Dünyanın bütün dini yönetimlerinde mutlaka
şeytanoğlu vardır....
Vatikan ve bizim patrikane en bol bulundukları
arazidir...
Geriye kalıyor dergahlar...
Her dergahta bunlar mutlaka vardır....
en azından başa dert olacak keramet üzerine çalışma
İnsanı kamil olmaya yönelik
Zikir arınma yapılırsa ergenekon derhal iş başında
idi....
" Yobaz dergah da fadime yi bastılar...."
Eeee
" Kapatın dergahları...."
" Yassssaaak.... "
Ana amaç saklı güçleri açığa çıkmış
Müslüman olmasın ...
yat kalk namaz kıl ....
Miraç sıfır...
Saklı güç sıfır ortaya çıkmış ...
Niçin....
Gıda da domuz yağı leş kan kola...
yaparsın miraç bekleeeee....
Budist öğreti şakraları açar evet ..
Ancak ...
Rejim
İnziva ..
Meditasyon..
Düşünce eğitimi...
Ve dünyevi tüm sahip oluşlardan arınma tapınağa
tıkılmak gerekir...
Bizde işhanının 10.katında iş çıkışı
Ohmmmmmm.....
Eğlenceye çevriimiş bir öğreti...
3 ay sonra yarısı cinlenir bir yıl da psikiatristte tedavi
görürler
Al sana...
ohmmmmmm.....
Kardeşlerim kabala daireleri ni islam letaifleri üzerine
oturtun
Benzerlik tamamdır ..
Budist öğreti şakraları da yerleştirin...
Çin meridyen ve akapunktur noktalarını da
yerleştirin...
Kamil bedende kısmen biigi sahibi olunabiir....
İslamda kamil bedende 24 letaif vardır....
hazreti kuranda ki 24 peygamber in her biri bir
letaifdir....
Peygamber efendimiz bütünü kapsar...
Kardeşlerim
Bu bir ilim...
Ehil elde gelişme kolaydır...
Ancak otur zikre çek allah çek sinirleri yanan çok
gördüm...
Yahut cinlenen....
kardeşlerim gerçek mürşit Allah'tır....
Bize örneği fahri kainat efendimizdir.....
bu yüzden salatü selam ile fahri kainat efendimize
gidiniz...
Rüya aleminde yahut arzunuza göre
Bir şekilde siz ile irtibatlanır....
Eğerki size der ey kişi tüm letaiflerini açtım...açıldı..
Eğer derki size ey kişi seni hafız yaptım....oldun..
Kardeşlerim fahri kainat efendimizin yardımı olmadan
açacağınız
Letaif size dert olur....
Kök şakranız açılırsa nefsinizde
Arızalı ise hayatınızı uçkurunuza adarsınız...
Kardeşlerim fahri kainat efendimize salatü selam ile
gidiniz inşaallah...
En güvenli yol budur.....
Bismillahirrahmanirrahim
--------------------------
NEFS :
Nefs kişinin arzuları ve benliğidir , ama ondaki çeşitli
haller eğitilerek imanın kuvvetlenmesi sağlanır .Nefsi
emareyle yaşayan ,yani nefsin en düşük mertebesinde
olan kişi için hayat sadece yemek,içmek vs dir ,sadece
arzulardır .
Ama bu arzuları terbiye eden kişi yavaş yavaş asıl
gayesini öğrenmeye başlar .
Nefsini bilen Rabbini bilir ...buyrulmuştur Çünkü
nefsini bilen arınır ,
Nefsini bilmeyen kendisini arzularını yerine getirmek için var sanır . Çünkü kendisi salt arzu olarak görür . Bu sebeple mutsuzluğunu tüketimle, yemek yemekle, tv izlemekle ,saç yaptırmakla , yüksek sesli müzik dinlemekle yenmeye çalışır . Ama bu şekilde yapması bu mutsuzluk hissini azaltmaz aksine daha da arttırır çünkü bu onu nefsinin kölesi olmaktan kurtarmamış
,ve yaratılış amacına hizmet etmediği için huzursuz olan ruhunu teskin edememiştir .
Neticede Psikolog ve sakinleştirici haplar çözüm gibi sunulur ,bunların yaptığı tek tesir de uyuşukluktur ve halisünasyondur ,geçici hormonal dalgalanmaya bağlı
mutluluk ve peşinde gelen yoksunluk hissidir .
Gelelim NEFSİN kişideki iman ve ilim ölçüsündeki
merhalelerine :
Nefs-i Emmâre:
-----------------------
Kötü his ve huyları, çirkin vasıfları barındırır.Şehvet
düşkünü hayvanî nefsin hükmü altında olmakla,
hayvanların yoluna girmiştir.Kötü işleri güzel
görür.Hesap ve ahiret derdi yoktur.Sadece keyfini
düşünür.
Bu nefsin eserinden kibir, benlik, hırs, şehvet, kıskançlık, cimrilik, kin, intikam, hiddet gibi huylar çıkar.Allah(c.c.)’ın düşmanıdır.Hadis-i kudside:”Nefsine düşmanlık et, çünkü o benim düşmanımdır.” buyrulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de Hz.Yusuf(a.s.)’ın diliyle :
” Ben nefsimi temize çıkarmam.Çünkü nefs, Rabbimin merhameti olmadıkça kötülüğü emreder.”(Yusuf, 53) buyrulmaktadır.
Bu nefsin bütün huyları bir kişide toplanırsa, o kişi
şeytanların mertebesine düşer.Nefs-i emmârenin
sahibi, ya fasık, ya münafık yada kâfirdir.İtikadı
düzeltmek, samimi tevbe ve terbiye ile tedavi
olur.Tezkiye edilmezse, cehennem ateşiyle
temizlenmesi kaçınılmazdır.
Nefs-i Levvâme:
------------------------
Kendini kınayan, kötüleyen, azarlayan
nefstir.Nitekim Allahu Tealâ:”Nefs-i
Levvâme’ye(kendini kınayan nefse) yemin olsun
ki”(Kıyame, 2) buyurmuştur.
Bu nefs sahibi, günah işlediğinde pişman olup tevbe
eder, kendisini kınar, yapmamak için karar verir.Fakat
günah önüne gelince duramaz, yine içine düşer.Sonra
pişman olur.İyilik ve kötülük arasında gider gelir.
Kendini beğenme, çekişme, gizli riya, makam ve
şehvet tutkusu gibi nefs-i emmârenin bazı vasıfları bu
mertebede de bulunur.Fakat nefs hakkı hak; batılı batıl
görür.Yine bilir ki, bu sıfatlarla huzurdan uzaktır.Fakat
onlardan kurtulamıyor.
Hali muhabbet, gidişi tarikat, mahalli Kalp’tir.Alemi
Berzah Alemi’dir.Nefsiyle mücahedede sabit olursa
Misal Alemi’dir.Uykuyla uyanıklık arasında –genellikle
oturma halinde- Misal Alemi’nden birçok manalar
temessül eder.Bu mertebede nefs ve şeytan birleşip
vesveseyle kalbe saldırırlar.Tedavisi rabıta ve zikirdir.
Nefs-i Mülhime:
------------------------
Allahu Tealâ nefsin isyan ve itaatini vasıtasız ilham
ettiği için bu makamda nefsin adı mülhime
olmuştur.Nitekim Kur’an’da:”Sonra da o nefse isyan ve
itaati ilham edene yemin ederim”(Şems, 8)
buyrulmuştur.
Nefs, tevbe, zikir, rabıta ve mücahedeyle günahların
ağırlığından ve şehvet bağından kurtulunca, ilham ve
feyz almaya kabiliyet kazanır.Devamlı olarak kâmil
mürşidden kalbine ilhamlar gelir.Bu mertebede
hayvanî nefs tamamen ıslah olur.Haramdan kaçar,
hayırlara koşar.
Alemi Ruhlar Alemi, mahalli Ruh’tur.Ruhunda ilâhi aşk
ateşi parlamaya başlar.İlim, tevazu, yumuşaklık,
kanaat, mertlik, sabır, belaya tahammül gibi, güzel
hasletler belirir.Visal rüzgarları esmeye başlar.Fakat
şeytan ona açık ve bariz bir şekilde saldırmaya
başlar.Kendini ve amellerini beğendirir, insanları küçük
ve değersiz gösterir, ümitsizliğe düşürür, Allah(c.c.)’ın
azabına karşı ona emniyet hissi verir.Bu makamda
mürşidin himmeti olmazsa tehlikeye düşebilir.
Nefs-i Mutmainne:
-------------------------- ---
Cenab-ı Mevlâ’nın “Ey tatmin olmuş Nefs” (Fecr,
27) hitabıyla ıstıraptan kurtulup huzura eren
nefstir.Her türlü şek ve şüpheden temizlenip
rahatlamış, ayne’l-yakîne ve kâmil imana
ulaşmıştır.Kötü huylardan tamamen pak olmuş,
fenalıklara arzusu kalmamıştır.Seyri, Allah(c.c.) ile
gerçekleşmiş (seyr-i meallah), velilik mertebesine
ulaşmıştır.Alemi, Muhammedî Hakikat, mahalli
Sır’dır.Manevi tecellilerin mazharıdır. Sıfatları,
tevekkül, incelik, cömertlik, yumuşaklık, güleryüz, tatlı
dil, kusurları bağışlama, hamd, şükür, müşahede,
teslimiyet ve rızadır.
Nefs-i Râdiyye:
-----------------------
İst er bela, ister sefa, Allah(c.c.)’ın bütün fiillerin
den razı olan, O’ndan başka her şeyi gözünden silip
atan ve sadece Rabbi’nin rızasına nazarını diken
nefstir.Bu nefse:”Razı olmuş ve razı olunmuş olarak
Rabbine dön”(Fecr, 28) kelâmıyla hitab
edilmiştir.Seyri Allah(c.c.)’tadır(Seyr-i fillâh).Alemi
Lâhut(Ruhanîler) Alemi; mahalli, Sırrın Sırrı’dır.Beşerî
sıfatlardan büsbütün yok olmakla fenâya
varmıştır.Fakat bu makama varanlar arif değil,
velidirler.O yüzden başkasını irşad edemezler.Şeytan
onların şeklinde başkalarının rüyalarına girip yoldan
çıkarabilir.
Nefs-i Mardıyye:
--------------------------
Allahu Tealâ’nın razı olduğu nefstir.Ariflerin
makamıdır.Bekabillâh burada tahakkuk eder.Muhtaç
olduğu ilimleri bütünüyle alıp, mana aleminden bu
görünen madde alemine dönmüştür.Dış itibariyle diğer
insanlardan ayırt edilmez.Fakat iç itibariyle bütün
cisimleri altına çevirecek bir tılsım gibidir.Kendine
lütfedilen marifet bilgisinden dünya halkına ikram
eder.İlâhi bilgi dairesinin mahremidir.Onun
müşahedesine yabancı bir diyar yoktur.Kendisine
üfürülen ruh ile görür, bilir.Sesini uzaklardan
işittirir.Mürşidinden izin almak kaydıyla irşadı
sahihtir.Bunların kıyafetinde şeytan başkasının
rüyasına giremez.Seyri Allah(c.c.)’tan(Seyr-i
anillâh)’dır.Alemi şu görünen maddi alem, mahalli
Hafi’dir.
Nefs-i Kâmile:
-----------------------
Seçkin, saf, tertemiz nefstir.Allah(c.c.)’ın en
seçkin dostları olan Gavs ve Kutupların
makamıdır.Seyirleri Allah(c.c.)’ladır.(Seyr-i
billâh).Alemleri; kesrette(çoklukta) vahdet, vahdette
kesrettir.Mahalleri Ahfâ’dır.Önceki bütün nefislerin
güzel vasıflarını üzerinde toplamışlardır.Her halleri
ibadet ve zikirdir.Bir an Allah(c.c.)’tan gafil
olmazlar.Onların muradı Allah(c.c.)’ın murad ettiği
şeydir.Rızaları da öfkeleri de Mevlâ iledir.Allah(c.c.)
için olan işleri yaparlar.Bunun için çevrenin ayıplaması
ve çekiştirmesinden ürkmezler.
Cenab-ı Hak onlarla alemlere ikramda bulunur, belaları
def eder.Saliklerin gönüllerinde onlar sayesinde haller
zuhur eder.Allah(c.c.)’ın emirlerine riayet edenleri
kendi öz çocuklarından çok severler.Ama herkese
merhamet ve şefkatle bakarlar.İnsanların kusurlarına
bakmazlar.İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar.
Pak ve tertemiz yüzleri huzur ve aydınlık saçar.Onları
görenler Allah(c.c.)’a yönelirler.
Mübarek yüzlerine edeple bakmak bile ibadettir.İnce
ve lâtif sözleri katıksız hikmet bilgisidir.
Gayet ince, zarif, yumuşak, ve alçakgönüllülükle
telkinde bulunurlar.Sıradan bir nazarları dahi dünya ve
içindekilerden üstündür.
Bu dünyada onların kapısında bulunmaktan daha
büyük devlet ne olabilir?Onlar olmadan bunca sarp
yollar nasıl aşılır?
( SOn kısımdaki nefsle ile ilgili konuda Semerkand
dergisindeki bilgilerden faydalanılmıştır .)
--------------------------------------------------
Sihir yapmak haramdır ,keramet farklı bir şeydir ...Tüm o tür bilgilerin kaynağı HArut ve MArut isimli meleklerdir Allahualem , Bir de elbette Hz Adem babamızdan gelen bilgiler de var...Allah c.c. Hz Adem babamıza tüm eşyaların adlarını öğretti...
Bir şeyin adını bilmek demek onu bilmek demektir , Evrende her şey zikir halindedir ..insanoğlu tercih hakkı bulunması sebebiyle zikir edip etmemesi iradesine bağlıdır...
Zikrin en mükemmel hali secdedir ,namazdır, İlahi bilgiyle donanmış ,gönülden Allah c.c. ye bağlı , kuşkulardan ve dünya sevdasından kendisini arındıranlar Nefsini bilenler ...de tıpkı evrendeki diğer maddeler gibi zikir haline geçerler...çünkü Nefsini bilen Rabbini bilir buyrulmuştur
BU halde doğru titreşimleri yakalarsan dünyayı bile yerinden oynatabilirsin Allah c.c. verdiği müsaadeyle...
DOğru titreşimler nasıl yakalanır bu bilinmez ancak içe doğmalar yoluyla öğrenilir .Allah c.c. dilerse kuluna uykuda bile ilim öğretir,ama kulun bunu dilemesi gerekir YA RABBİ İLMİMİ ARTTIR de....
günahlardan kaçın ,farzlarını yap,iyiliği emredip kötülüklerden kaçın ...
korkularından kaçma yüzleş,kendini tanı ...
Önyargılarını yık ,kendini korumak için duvar örüyorsan korunmuş değil donmuş olursun , ilerleme olmaz...Yıkılmaktan korkma YIKIL ki KALKABİLESİN ...
Ölmekten korkma İmansızlıktan kork
Ölü den korkma KOrkmaktan korkma...
Şeytanoğlu eşyayı bile korkulacak nesne haline dönüştürme derdinde...
yapay korunaklar şato daireler ...kameralı köşklerle korunulabileceğini ima ediyor....Hadi ölümden korunsun da görelim ...
Bir bakış ki duvar tanımaz....
Bir aşk ki gönül tanımaz....
Bir ses ki kulak dayanmaz ....
Bir güç ki bilek dayanmaz ...
Deccal-mason-illüminati-şe ytan uşakları için Mutsuz son.....Pek yakında titreşimleri duyabiliyor musun ?
Gönlünü arındır ve zikri dinle onun sesiyle Allah aşkı GÜMBÜR GÜMBÜR yüreklere yerleşiyor ...
---------------------------------------------------
*** Bismillahirrahmanirrahim ***
İlk günah ...Allah c.c. ün emrine karşı yapılan fiil ...ve blue çağı denilen dönem ...tercih yapma ve nefsin ortaya çıkışı ....
İnsanoğlu dünyaya geldiğinde bir melek kadar temiz ve saftır .
İlk sınav ERGENLİĞİN BAŞLANGICIdır .
Birçok kişi Bebeklerin yüzündeki masumluğa bakarak kendi karanlık yönlerini farkında olmadan kaşılaştırırlar ,çünkü hayat insanları çoğu kez yanlışa yönlendirir...Bazen makam için,bazen para için ,bazen şöhret için , bazen başka sebeplerle kuralları yok sayarız ...Ve bir teklif o an için bizlere çok mantıklı görünebilir ...
İnsanoğlu DÜNYA için birçok şeyden vazgeçer ve bu devamlılık arzederse yaratılıştaki nur giderek kaybolur ...
YÜZLER BİRER AYNADIR
-------------------------- --------
İnsanoğlu MARKA giyinip , caka satınca ...MArka bir otomobilde vs gezince herkesin ona hayran olduğu izlenimine kapılabilir ...
Oysa YÜZ öyle gizlenemez...
YÜZ nakillerinin mümkün olduğu dünyada brçokları takındıkları maskenin sağlamlığına güvenir ...
Bir OBJEKTİFE yapılmış sahte bir gülümsemenin belirginliği gibidir yüzlerdeki izler...
Onu ne şöhret saklayabilir ,ne güzellik ,ne makyaj , ne sahte mimikler...
" İnsanlar şu nefret ettiğim yüz ifademi anlamasın " diye beyhude şekilde şekile girilir ...
O YÜZ İFADESİNİ EN İYİ BİLEN KENDİMİZİZ
ASLINDA ...VE SAKLANMASI GEREKEN ŞEYİN NE
OLDUĞUNU DA BİZDEN İYİ KİMSE BİLEMEZ....
Ta ki o ayna karşımıza çıkana dek ...NEfret ederiz öylesi kişilerden ...Bizim gibi olan ...Bizim gibi sahte bakan ....sahte gülen ....bir sahte hareketler kurbanına daha rAstlayınca film kopar...o kişiyLe bir daha rastlaŞmak istemeyiz ...
Veya baze boşboğazın birisi çıkar gelir ....YÜZÜMÜZE BÜTÜN SAMİMİYETİYLE HAYKIRIR ...SEN ŞUSUN veya BUSUN der...Onun haklı olduğunu bile bile ona sinirleniriz...AMA NASIL OLUYOR DA ANLIYORLAR (!)
GÖZLER KALBİN AYNASIDIR
-------------------------- ----------------
Gözler birer penceredir ...ve asla yalan söylemezler...Bir defa onları okumayı öğrenmişseniz artık karşınızdakinin Acı mı ,mutluluk mu , heves mi ,şöhret mi şehvet mi Peşinde olduğunu anlarsınız...
İLK GÜNAH
------------------
Tercihlerimiz NEFSİ EMAREYE tabiyse ...hata ve günahlardan kaçınmakta çok zorlanırız...
Disiplin edilmemiş bir ordunun hiç bir savaşta galip gelemeyeceği gibi...disipline edilmemiş İSTEK VE ARZULAR kişinin tükenmesi ve yokoluşunu hazırlar adım adım ....
NEFSİN DİSİPLİN biçimleri İBADETLERDİR
-------------------------- -------------------------- ---
Duadır,
Kuran dır
zikir dir ; helale olan hevesin arttırılıp haramın nahoşluğunu hissedebilmek için ilk yapılması gereken ARINMADIR ...
Arınmak için TEVBE gereklidir ....yani ALLAH C:C: samimiyetle dönüş ve teslimiyet ...
İŞ BUNUNLA BİTMEZ ELBETTE ....
-------------------------- ---------------------
Bizden öncekiler nasıl sınanmışsa bizlerin de sınanacağı kuran-ı kerimde ayetle sabittir .
Bu alem sınavlar alemi ...Önce herşeyini kaybedebilirsin ...bu kaybediş ARINMA için gereklidir ...senin kurtuluşun için en iyi olanıdır ....Onların zaten sahibi sen değildin ki...hiç olmadın olamayacaksın da ...
BU süreçte sabır gösterilirse....ve Sınav geçilirse yüce ALLAH c.c. dilerse BU DÜNYADA DA AHİRETTE de AZİZ kılar, Zengin kılar, izzetli kılar , ...
Ve insanlar söylenmeye başlar..." Bu adam var ya çulsuzun tekiydi ,sonra ""tarikata girdi "" parayı buldu " sanki tarikata girene para dağıtılıyor mübarek ...
İŞte bu süreç de günahların arınmasında farklı bir noktadır...O kişiler senin arkandan atıp tutarak artık günahlarından seni arındırmaktadırlar...
HASETLİK hastalığı kişiyi yer bitirir ...Allah c.c. ün taktiriyle verdiği malları kıskanmak ve haset etmek ALLAH c.c. TAKDİRİNE karşı gelmektir ...
Dilediğine hesapsız verir ve o şekilde sınar dilediğine vermeyerek sınar ...Herkesin hesabı ona göredir ....
--------------------------------------
88 - ĞÂŞİYE SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 26 âyettir. Sûre adını, birinci âyetteki “el-Gâşiye” kelimesinden almıştır. Ğâşiye, kaplayıp bürüyen demektir
Bismillahirrahmânirrahîm
1.Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
2.O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
3.Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
4.Kızgın ateşe girerler.
5.Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
6.Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
7.O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
8.O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
9.Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
10.Yüksek bir cennettedirler.
11.Orada hiçbir boş söz işitmezler.
( şüphesiz Allah doğruyu söyledi . )
haller eğitilerek imanın kuvvetlenmesi sağlanır .Nefsi
emareyle yaşayan ,yani nefsin en düşük mertebesinde
olan kişi için hayat sadece yemek,içmek vs dir ,sadece
arzulardır .
Ama bu arzuları terbiye eden kişi yavaş yavaş asıl
gayesini öğrenmeye başlar .
Nefsini bilen Rabbini bilir ...buyrulmuştur Çünkü
nefsini bilen arınır ,
Nefsini bilmeyen kendisini arzularını yerine getirmek için var sanır . Çünkü kendisi salt arzu olarak görür . Bu sebeple mutsuzluğunu tüketimle, yemek yemekle, tv izlemekle ,saç yaptırmakla , yüksek sesli müzik dinlemekle yenmeye çalışır . Ama bu şekilde yapması bu mutsuzluk hissini azaltmaz aksine daha da arttırır çünkü bu onu nefsinin kölesi olmaktan kurtarmamış
,ve yaratılış amacına hizmet etmediği için huzursuz olan ruhunu teskin edememiştir .
Neticede Psikolog ve sakinleştirici haplar çözüm gibi sunulur ,bunların yaptığı tek tesir de uyuşukluktur ve halisünasyondur ,geçici hormonal dalgalanmaya bağlı
mutluluk ve peşinde gelen yoksunluk hissidir .
Gelelim NEFSİN kişideki iman ve ilim ölçüsündeki
merhalelerine :
Nefs-i Emmâre:
-----------------------
Kötü his ve huyları, çirkin vasıfları barındırır.Şehvet
düşkünü hayvanî nefsin hükmü altında olmakla,
hayvanların yoluna girmiştir.Kötü işleri güzel
görür.Hesap ve ahiret derdi yoktur.Sadece keyfini
düşünür.
Bu nefsin eserinden kibir, benlik, hırs, şehvet, kıskançlık, cimrilik, kin, intikam, hiddet gibi huylar çıkar.Allah(c.c.)’ın düşmanıdır.Hadis-i kudside:”Nefsine düşmanlık et, çünkü o benim düşmanımdır.” buyrulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de Hz.Yusuf(a.s.)’ın diliyle :
” Ben nefsimi temize çıkarmam.Çünkü nefs, Rabbimin merhameti olmadıkça kötülüğü emreder.”(Yusuf, 53) buyrulmaktadır.
Bu nefsin bütün huyları bir kişide toplanırsa, o kişi
şeytanların mertebesine düşer.Nefs-i emmârenin
sahibi, ya fasık, ya münafık yada kâfirdir.İtikadı
düzeltmek, samimi tevbe ve terbiye ile tedavi
olur.Tezkiye edilmezse, cehennem ateşiyle
temizlenmesi kaçınılmazdır.
Nefs-i Levvâme:
------------------------
Kendini kınayan, kötüleyen, azarlayan
nefstir.Nitekim Allahu Tealâ:”Nefs-i
Levvâme’ye(kendini kınayan nefse) yemin olsun
ki”(Kıyame, 2) buyurmuştur.
Bu nefs sahibi, günah işlediğinde pişman olup tevbe
eder, kendisini kınar, yapmamak için karar verir.Fakat
günah önüne gelince duramaz, yine içine düşer.Sonra
pişman olur.İyilik ve kötülük arasında gider gelir.
Kendini beğenme, çekişme, gizli riya, makam ve
şehvet tutkusu gibi nefs-i emmârenin bazı vasıfları bu
mertebede de bulunur.Fakat nefs hakkı hak; batılı batıl
görür.Yine bilir ki, bu sıfatlarla huzurdan uzaktır.Fakat
onlardan kurtulamıyor.
Hali muhabbet, gidişi tarikat, mahalli Kalp’tir.Alemi
Berzah Alemi’dir.Nefsiyle mücahedede sabit olursa
Misal Alemi’dir.Uykuyla uyanıklık arasında –genellikle
oturma halinde- Misal Alemi’nden birçok manalar
temessül eder.Bu mertebede nefs ve şeytan birleşip
vesveseyle kalbe saldırırlar.Tedavisi rabıta ve zikirdir.
Nefs-i Mülhime:
------------------------
Allahu Tealâ nefsin isyan ve itaatini vasıtasız ilham
ettiği için bu makamda nefsin adı mülhime
olmuştur.Nitekim Kur’an’da:”Sonra da o nefse isyan ve
itaati ilham edene yemin ederim”(Şems, 8)
buyrulmuştur.
Nefs, tevbe, zikir, rabıta ve mücahedeyle günahların
ağırlığından ve şehvet bağından kurtulunca, ilham ve
feyz almaya kabiliyet kazanır.Devamlı olarak kâmil
mürşidden kalbine ilhamlar gelir.Bu mertebede
hayvanî nefs tamamen ıslah olur.Haramdan kaçar,
hayırlara koşar.
Alemi Ruhlar Alemi, mahalli Ruh’tur.Ruhunda ilâhi aşk
ateşi parlamaya başlar.İlim, tevazu, yumuşaklık,
kanaat, mertlik, sabır, belaya tahammül gibi, güzel
hasletler belirir.Visal rüzgarları esmeye başlar.Fakat
şeytan ona açık ve bariz bir şekilde saldırmaya
başlar.Kendini ve amellerini beğendirir, insanları küçük
ve değersiz gösterir, ümitsizliğe düşürür, Allah(c.c.)’ın
azabına karşı ona emniyet hissi verir.Bu makamda
mürşidin himmeti olmazsa tehlikeye düşebilir.
Nefs-i Mutmainne:
--------------------------
Cenab-ı Mevlâ’nın “Ey tatmin olmuş Nefs” (Fecr,
27) hitabıyla ıstıraptan kurtulup huzura eren
nefstir.Her türlü şek ve şüpheden temizlenip
rahatlamış, ayne’l-yakîne ve kâmil imana
ulaşmıştır.Kötü huylardan tamamen pak olmuş,
fenalıklara arzusu kalmamıştır.Seyri, Allah(c.c.) ile
gerçekleşmiş (seyr-i meallah), velilik mertebesine
ulaşmıştır.Alemi, Muhammedî Hakikat, mahalli
Sır’dır.Manevi tecellilerin mazharıdır. Sıfatları,
tevekkül, incelik, cömertlik, yumuşaklık, güleryüz, tatlı
dil, kusurları bağışlama, hamd, şükür, müşahede,
teslimiyet ve rızadır.
Nefs-i Râdiyye:
-----------------------
İst
den razı olan, O’ndan başka her şeyi gözünden silip
atan ve sadece Rabbi’nin rızasına nazarını diken
nefstir.Bu nefse:”Razı olmuş ve razı olunmuş olarak
Rabbine dön”(Fecr, 28) kelâmıyla hitab
edilmiştir.Seyri Allah(c.c.)’tadır(Seyr-i fillâh).Alemi
Lâhut(Ruhanîler) Alemi; mahalli, Sırrın Sırrı’dır.Beşerî
sıfatlardan büsbütün yok olmakla fenâya
varmıştır.Fakat bu makama varanlar arif değil,
velidirler.O yüzden başkasını irşad edemezler.Şeytan
onların şeklinde başkalarının rüyalarına girip yoldan
çıkarabilir.
Nefs-i Mardıyye:
--------------------------
makamıdır.Bekabillâh burada tahakkuk eder.Muhtaç
olduğu ilimleri bütünüyle alıp, mana aleminden bu
görünen madde alemine dönmüştür.Dış itibariyle diğer
insanlardan ayırt edilmez.Fakat iç itibariyle bütün
cisimleri altına çevirecek bir tılsım gibidir.Kendine
lütfedilen marifet bilgisinden dünya halkına ikram
eder.İlâhi bilgi dairesinin mahremidir.Onun
müşahedesine yabancı bir diyar yoktur.Kendisine
üfürülen ruh ile görür, bilir.Sesini uzaklardan
işittirir.Mürşidinden izin almak kaydıyla irşadı
sahihtir.Bunların kıyafetinde şeytan başkasının
rüyasına giremez.Seyri Allah(c.c.)’tan(Seyr-i
anillâh)’dır.Alemi şu görünen maddi alem, mahalli
Hafi’dir.
Nefs-i Kâmile:
-----------------------
Seçkin, saf, tertemiz nefstir.Allah(c.c.)’ın en
seçkin dostları olan Gavs ve Kutupların
makamıdır.Seyirleri Allah(c.c.)’ladır.(Seyr-i
billâh).Alemleri; kesrette(çoklukta) vahdet, vahdette
kesrettir.Mahalleri Ahfâ’dır.Önceki bütün nefislerin
güzel vasıflarını üzerinde toplamışlardır.Her halleri
ibadet ve zikirdir.Bir an Allah(c.c.)’tan gafil
olmazlar.Onların muradı Allah(c.c.)’ın murad ettiği
şeydir.Rızaları da öfkeleri de Mevlâ iledir.Allah(c.c.)
için olan işleri yaparlar.Bunun için çevrenin ayıplaması
ve çekiştirmesinden ürkmezler.
Cenab-ı Hak onlarla alemlere ikramda bulunur, belaları
def eder.Saliklerin gönüllerinde onlar sayesinde haller
zuhur eder.Allah(c.c.)’ın emirlerine riayet edenleri
kendi öz çocuklarından çok severler.Ama herkese
merhamet ve şefkatle bakarlar.İnsanların kusurlarına
bakmazlar.İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar.
Pak ve tertemiz yüzleri huzur ve aydınlık saçar.Onları
görenler Allah(c.c.)’a yönelirler.
Mübarek yüzlerine edeple bakmak bile ibadettir.İnce
ve lâtif sözleri katıksız hikmet bilgisidir.
Gayet ince, zarif, yumuşak, ve alçakgönüllülükle
telkinde bulunurlar.Sıradan bir nazarları dahi dünya ve
içindekilerden üstündür.
Bu dünyada onların kapısında bulunmaktan daha
büyük devlet ne olabilir?Onlar olmadan bunca sarp
yollar nasıl aşılır?
( SOn kısımdaki nefsle ile ilgili konuda Semerkand
dergisindeki bilgilerden faydalanılmıştır .)
--------------------------------------------------
Sihir yapmak haramdır ,keramet farklı bir şeydir ...Tüm o tür bilgilerin kaynağı HArut ve MArut isimli meleklerdir Allahualem , Bir de elbette Hz Adem babamızdan gelen bilgiler de var...Allah c.c. Hz Adem babamıza tüm eşyaların adlarını öğretti...
Bir şeyin adını bilmek demek onu bilmek demektir , Evrende her şey zikir halindedir ..insanoğlu tercih hakkı bulunması sebebiyle zikir edip etmemesi iradesine bağlıdır...
Zikrin en mükemmel hali secdedir ,namazdır, İlahi bilgiyle donanmış ,gönülden Allah c.c. ye bağlı , kuşkulardan ve dünya sevdasından kendisini arındıranlar Nefsini bilenler ...de tıpkı evrendeki diğer maddeler gibi zikir haline geçerler...çünkü Nefsini bilen Rabbini bilir buyrulmuştur
BU halde doğru titreşimleri yakalarsan dünyayı bile yerinden oynatabilirsin Allah c.c. verdiği müsaadeyle...
DOğru titreşimler nasıl yakalanır bu bilinmez ancak içe doğmalar yoluyla öğrenilir .Allah c.c. dilerse kuluna uykuda bile ilim öğretir,ama kulun bunu dilemesi gerekir YA RABBİ İLMİMİ ARTTIR de....
günahlardan kaçın ,farzlarını yap,iyiliği emredip kötülüklerden kaçın ...
korkularından kaçma yüzleş,kendini tanı ...
Önyargılarını yık ,kendini korumak için duvar örüyorsan korunmuş değil donmuş olursun , ilerleme olmaz...Yıkılmaktan korkma YIKIL ki KALKABİLESİN ...
Ölmekten korkma İmansızlıktan kork
Ölü den korkma KOrkmaktan korkma...
Şeytanoğlu eşyayı bile korkulacak nesne haline dönüştürme derdinde...
yapay korunaklar şato daireler ...kameralı köşklerle korunulabileceğini ima ediyor....Hadi ölümden korunsun da görelim ...
Bir bakış ki duvar tanımaz....
Bir aşk ki gönül tanımaz....
Bir ses ki kulak dayanmaz ....
Bir güç ki bilek dayanmaz ...
Deccal-mason-illüminati-şe
Gönlünü arındır ve zikri dinle onun sesiyle Allah aşkı GÜMBÜR GÜMBÜR yüreklere yerleşiyor ...
---------------------------------------------------
*** Bismillahirrahmanirrahim ***
İlk günah ...Allah c.c. ün emrine karşı yapılan fiil ...ve blue çağı denilen dönem ...tercih yapma ve nefsin ortaya çıkışı ....
İnsanoğlu dünyaya geldiğinde bir melek kadar temiz ve saftır .
İlk sınav ERGENLİĞİN BAŞLANGICIdır .
Birçok kişi Bebeklerin yüzündeki masumluğa bakarak kendi karanlık yönlerini farkında olmadan kaşılaştırırlar ,çünkü hayat insanları çoğu kez yanlışa yönlendirir...Bazen makam için,bazen para için ,bazen şöhret için , bazen başka sebeplerle kuralları yok sayarız ...Ve bir teklif o an için bizlere çok mantıklı görünebilir ...
İnsanoğlu DÜNYA için birçok şeyden vazgeçer ve bu devamlılık arzederse yaratılıştaki nur giderek kaybolur ...
YÜZLER BİRER AYNADIR
--------------------------
İnsanoğlu MARKA giyinip , caka satınca ...MArka bir otomobilde vs gezince herkesin ona hayran olduğu izlenimine kapılabilir ...
Oysa YÜZ öyle gizlenemez...
YÜZ nakillerinin mümkün olduğu dünyada brçokları takındıkları maskenin sağlamlığına güvenir ...
Bir OBJEKTİFE yapılmış sahte bir gülümsemenin belirginliği gibidir yüzlerdeki izler...
Onu ne şöhret saklayabilir ,ne güzellik ,ne makyaj , ne sahte mimikler...
" İnsanlar şu nefret ettiğim yüz ifademi anlamasın " diye beyhude şekilde şekile girilir ...
O YÜZ İFADESİNİ EN İYİ BİLEN KENDİMİZİZ
ASLINDA ...VE SAKLANMASI GEREKEN ŞEYİN NE
OLDUĞUNU DA BİZDEN İYİ KİMSE BİLEMEZ....
Ta ki o ayna karşımıza çıkana dek ...NEfret ederiz öylesi kişilerden ...Bizim gibi olan ...Bizim gibi sahte bakan ....sahte gülen ....bir sahte hareketler kurbanına daha rAstlayınca film kopar...o kişiyLe bir daha rastlaŞmak istemeyiz ...
Veya baze boşboğazın birisi çıkar gelir ....YÜZÜMÜZE BÜTÜN SAMİMİYETİYLE HAYKIRIR ...SEN ŞUSUN veya BUSUN der...Onun haklı olduğunu bile bile ona sinirleniriz...AMA NASIL OLUYOR DA ANLIYORLAR (!)
GÖZLER KALBİN AYNASIDIR
--------------------------
Gözler birer penceredir ...ve asla yalan söylemezler...Bir defa onları okumayı öğrenmişseniz artık karşınızdakinin Acı mı ,mutluluk mu , heves mi ,şöhret mi şehvet mi Peşinde olduğunu anlarsınız...
İLK GÜNAH
------------------
Tercihlerimiz NEFSİ EMAREYE tabiyse ...hata ve günahlardan kaçınmakta çok zorlanırız...
Disiplin edilmemiş bir ordunun hiç bir savaşta galip gelemeyeceği gibi...disipline edilmemiş İSTEK VE ARZULAR kişinin tükenmesi ve yokoluşunu hazırlar adım adım ....
NEFSİN DİSİPLİN biçimleri İBADETLERDİR
--------------------------
Duadır,
Kuran dır
zikir dir ; helale olan hevesin arttırılıp haramın nahoşluğunu hissedebilmek için ilk yapılması gereken ARINMADIR ...
Arınmak için TEVBE gereklidir ....yani ALLAH C:C: samimiyetle dönüş ve teslimiyet ...
İŞ BUNUNLA BİTMEZ ELBETTE ....
--------------------------
Bizden öncekiler nasıl sınanmışsa bizlerin de sınanacağı kuran-ı kerimde ayetle sabittir .
Bu alem sınavlar alemi ...Önce herşeyini kaybedebilirsin ...bu kaybediş ARINMA için gereklidir ...senin kurtuluşun için en iyi olanıdır ....Onların zaten sahibi sen değildin ki...hiç olmadın olamayacaksın da ...
BU süreçte sabır gösterilirse....ve Sınav geçilirse yüce ALLAH c.c. dilerse BU DÜNYADA DA AHİRETTE de AZİZ kılar, Zengin kılar, izzetli kılar , ...
Ve insanlar söylenmeye başlar..." Bu adam var ya çulsuzun tekiydi ,sonra ""tarikata girdi "" parayı buldu " sanki tarikata girene para dağıtılıyor mübarek ...
İŞte bu süreç de günahların arınmasında farklı bir noktadır...O kişiler senin arkandan atıp tutarak artık günahlarından seni arındırmaktadırlar...
HASETLİK hastalığı kişiyi yer bitirir ...Allah c.c. ün taktiriyle verdiği malları kıskanmak ve haset etmek ALLAH c.c. TAKDİRİNE karşı gelmektir ...
Dilediğine hesapsız verir ve o şekilde sınar dilediğine vermeyerek sınar ...Herkesin hesabı ona göredir ....
--------------------------------------
88 - ĞÂŞİYE SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 26 âyettir. Sûre adını, birinci âyetteki “el-Gâşiye” kelimesinden almıştır. Ğâşiye, kaplayıp bürüyen demektir
Bismillahirrahmânirrahîm
1.Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
2.O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
3.Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
4.Kızgın ateşe girerler.
5.Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
6.Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
7.O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
8.O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
9.Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
10.Yüksek bir cennettedirler.
11.Orada hiçbir boş söz işitmezler.
( şüphesiz Allah doğruyu söyledi . )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder