29 Ocak 2013 Salı

Prof.Gökhan Budak -haarp +cia akıl manipülasyonu


HAARP İNTAHARI MI ?
-----------------

  

  İntahar eden Fizik Profesörü Gökhan Budak ın Doçent arkadaşı Yüksel Hoca ile 

' Titreşim ve Dalgalar ' adlı bir kitap yazıyordu. 

Yüksel Hoca'ya kitapla ilgili görüşme için cumartesi 10.30'a randevu vermişti. Bir başka arkadaşı ile de aynı gün 15.30'a sözleşmişti.

Bu sayfada yaklaşık olarak 3 yıldır işlediğimiz bir konu RADYO DALGALARININ KULLANILARAK akıl manipülasyonunun yapılabildiğidir...

Hatta defalarca çağrı yaptık TBMM ye yönelik yayın var mı araştırılsın diye...

Geçtiğimiz günlerde ortamdaki radyo dalgalarının ölçüldüğüne dair bir haber de okudum , doğrusu memnun oldum .

Dünyada HAARP benzeri yayın yapan birçok istasyon var bunların isimlerini ottomanm2d.blogspot.com sayfamdan da görebilirsinz .

-------------
Profesörün uzun zamandır antidepresan kullandığı , bu ilacı bıraktığında ensesinde ağrı oluştuğu ve boğulma hissi yaşadığı belirtilmiş yakınları tarafından .
----------------
ilaçlar ve uygun frekanstaki yayınlarla BEYİN manipülasyonu yolu ile intahar

delirtme gibi birçok etki meydana getirilebiliyor.

Bu konuda en faal olan birim cia ,

mk ultra 
ve benzeri deneylerde bu etkileri yaklaşık olarak 70 yıldır uyguluyorlar.

-----------------
Profesörün Titreşim ve dalgaları konu alması ilginç...
ele alacağı konuların stratejik önemi olması muhtemel .
*******************************************
işte tanıdıklaırnın profesörle ilgili verdiği bilgiler :
---------------------------------------------------------
Hüseyin Öcal (Bayburt TEDAŞ Şube Müdürü) :

" Atatürk Üniversitesi Fizik Bölümü'nde de öğretim üyesi olduğu için Erzurum'daki lojmanını boşaltmadı. Hafta sonları ailece gidiyorlardı. 

5 vakit namazında, alçakgönüllü biriydi. Hac için başvurmuştu. Cemaat ya da tarikatla ilişkisi yoktu. Kendi halinde bir Anadolu Müslümanı'ydı. Kendisiyle barışıktı. Hayatı sever, kin gütmezdi, geleceğe dair planları vardı.


TİROİDİNE BAKTIRACAKTI

20 yıldır antidepresan kullanıyordu. İçmediğinde ensede uyuşma, boyun kaslarında gerilme hissettiğini söylüyordu. 

Cuma namazından sonra eşi ve küçük oğlu ile makam şoförünün kullandığı araçla Erzurum'daki lojmana geliyor. Sıkıntı basınca eşi ' Akraba ziyaretine gidelim, açılırsın ' diyor. 

O gece TV izlerken kanapede uyuyakalmış. Ablam uyandırmış, yatağına götürmüş.

'HİÇ TEREDDÜT ETMEMİŞ'

Sabah namazına kalkıyor. Annemle karşılaşıyor. 'Uykun kaçtıysa ayran yapayım' diyor. 

'Yok, uykum var' deyip yatıyor. Sabah 09.00'da uyanıyor. Banyoya giriyor. Aradan bir süre geçiyor, ablam kapıyı çalıyor.

'Tamam, çıkıyorum' diyor. Saat 10.00'da ablam, eniştemi pijamasından sular akarak mutfağın balkonuna yöneldiğini görüyor.

'Gökhan, Gökhan, ne yapıyorsun?' diyor.

Eniştem hızlanıyor, balkonunun kapısını açıyor, demirlerden sol bacağını aşırarak kendini boşluğa bırakıyor. 

Tereddüt, duraksama yok!

İNTİHAR SAATİNE RANDEVU

Doçent arkadaşı Yüksel Hoca ile 'Titreşim ve Dalgalar' adlı bir kitap yazıyordu. Yüksel Hoca'ya kitapla ilgili görüşme için cumartesi 10.30'a randevu vermişti. Bir başka arkadaşı ile de aynı gün 15.30'a sözleşmişti."

Kullandığı ilaçlara bağlıyoruz

ABİ Köksal Budak da şunları anlattı:

" İki yıl önce, yakın arkadaşı ve meslektaşı Erzincan Üniversitesi Rektörü Erdoğan Büyükkasap intihar ettiğinde taziyeye gitti.

Yolda çok tepki gösterdi. 'İnsan bunu nasıl yapar? 

Erdoğan gibi biri hem de. Aklım almıyor' dedi. 

Kardeşimin intiharını da bizim aklımız almıyor. İntiharlara çok tepki duyardı.Kardeşimin intiharını kullandığı ilaçlara bağlıyoruz."

 *****************
işte CIA nın Beyin manipülasyonları ve intaharlara yönelen vakalarla ilgili özel bilgiler 
---------------------------------------------------
  BEYİN DAGALARI ÖÇÜLEBİLİYOR
--------------------------------------------------
interaktif beyin teknolojileri ile beyin dalgalarini gerçek zaman temelinde görmek mümkün, 

   böylece bu aletleri kullanan bireyler bir kimse düşünürken beyin dalgalarinin grafiksel olarak neye benzediğini bilgisayar ekraninda görebilirler.

   İstihbarat teşkilatları bu teknolojilerle tehlike olarak gördükleri kalabaliklari kontrol altinda tutmak için ilgileniyorlar.
-------------------
  HAARP ın yayın yaptığı radyo dalga boyu da ELF dir...
------------------
  çok düşük radyo dalgası anlamına gelen ELF ile BEYİN DENEYLERİ neticesinde 1-10 Hertz gücünde ELF yayını  test subjeleri (insanlarda ) bilinç kaybi sonucunu verdi. 

   Sonuçlar ELF'nin yani insanin beyin fonksiyonlarim en çok etkileyen frekanslarin, dişardan çok derin sonuçlarla manipüle edilebilir oldugunu gösterdi.

**********
   1947 yılında CIA'nın kurulmasıyla bir dizi zihin kontrol projesinin ilkini başlattı.

    ABD'ye getirilen Nazi doktorlar da bu projelerde yer aldı .

  PAPER CLIP -kağı ataç- adı verilen bir programla NAZİ ALMANYASINDAKİ DENEYİMLERİ ABD YE GETİREN BİLİM ADAMLARINA SINIRSIZ OLANAKLAR TANINMIŞTI .

Manhattan Projesi adı altında atom bombasını geliştiren hükümet
gizli projeler konusunda büyük tecrübe kazanmıştı. 

Zihin kontroldeneylerinde insanların kullanıldığı bu programların kod
adları, 

'' CHATTER,
BLUEBIRD,
ARTICHOKE, 
MKULTRA, 
MKSEARCH ve
MKDELTA'' idi.
**********************
 CHATTER 
-------------------
   (gevezelik) Projesi, Sovyetler'in casusları, esirleri itiraf  ettirmek için kullandıkları ilaçların ' başarısına ' karşılık olarak  geliştirilmişti. 

   Araştırma, casusların sorguları sırasında
kullanılabilecek ilaçların belirlenmesi ve denenmesi üzerine
odaklanmıştı.
***************
 BLUEBIRD (bir tür muhabbet kuşu) Projesi'ne başladı.
-------------

Bu programın hedefleri şöyle sıralanıyordu : 

1)   Personelden izinsiz bilgi sızdırılmasını önleyecek bir yöntem geliştirmek, 

2)   Özel sorgulama teknikleri yoluyla bireyin kontrol edilmesinin mümkün olup  olmadığının araştırılması, 

3) Hafıza geliştirme yöntemlerinin araştırılması, 

4) CIA personelinin düşman kontrolüne geçmesini
önlemek için savunma teknikleri geliştirmek. 

BLUEBIRD Projesi'nin
kod adı, 1951 Ağustos'unda 

ARTICHOKE (enginar) Projesi olarak 
değiştirildi.

Bu projenin hedefi de hipnoz ve çeşitli kimyasalların
kullanımı yoluyla sorgulama tekniklerinin araştırılmasıydı.
**********
 MKULTRA Projesi
başlatıldı. 

Proje kapsamında insan
davranışlarını kontrol etmek amacıyla kullanılan yöntemler arasında

radyasyon,
elektroşok, 
hipnoz, başta LSD olmak üzere çeşitli
kimyasallar, 

askeri araç gereçler,
işkence aletleri,
psikoloji,
psikiyatri, 
sosyoloji, 
antropoloji gibi sosyal bilimler vardı.

MKULTRA'nın yurtdışı için geliştirilenine de 

MKDELTA adı verilmişti.
--------------
 MONARCH Projesi, 
---------------------------
    resmi olarak 1960'ların başlarında Amerikan

ordusu tarafından başlatıldı. 

(Gayri resmi olarak çok daha önceden
başladığı biliniyor.) 

MONARCH Projesi halen ulusal güvenlik
nedenlerinden ötürü 'çok gizli' olarak sınıflandırılmış durumda. Bu
korkunç deneylerin gerçekleştirildiği yerler arasında 

44 üniversite,
15 bilim vakfı, 
12 hastane,
3 hapishane ve ilaç şirketleri
bulunuyordu.
*************
 Günümüze kalan belgeler ve tarihçiler, bilim adamları ve gazeteciler
tarafından yapılan araştırmalar, CIA'nın MKULTRA kapsamında
özellikle 
radyasyon ve LSD'nin kullanıldığı deneylere ağırlık
verdiğini gösteriyor. 

Bu deneyler, CIA personeline, 
askerlere,
casuslara,
fahişelere, 
akıl hastalarına ve sıradan insanlara
tepkilerini ölçmek için, 

çoğu durumda deneğin haberi olmadan LSD
verilmesini içeriyordu. 

Bu tür deneylerde

eroin,
meskalin,
skopolamin,
marihuana, 
alkol ve sodyum pentatol gibi maddeler de
kullanıldı.

*************
DENEYLERİN SEBEP OLDUĞU ÖLÜMLER 
--------------------------------------------------------
    MKULTRA Projesi'nde görevli biyolojik silah uzmanı Dr.Frank Olson , 28 Kasım 1953 tarihinde, kendisinden habersiz içkisine karıştırılan LSD ' nin etkisi altındayken Manhattan'da bir otelin 13. katından atladı. 

   Ailesi Dr. Olson'un gerçek ölüm nedenini 22 yıl sonra MKULTRA ile ilgili bilgiler ilk ortaya çıkmaya başladığında
öğrendi.

   Harold Blauer adında bir profesyonel tenis oyuncusunun da gizli bir meskalin deneyi sırasında öldüğü sonradan ortaya çıktı.

    ABD Donanması'ndan emekli Wayne Ritchie , 1957'de katıldığı bir Noel partisinde kendisine gizlice LSD vermekle suçladığı CIA aleyhine 12 milyon dolarlık bir tazminat davası açtı.
************
  Mançuryalı Aday' gerçekti
-------------------------------------
Kişilik bölünmesi konusunda uzman olan ABD'li psikiyatr Colin A.
Ross , günümüze kalan belgeler üzerinde yaptığı uzun süreli
araştırmalardan sonra kaleme aldığı 

'' Bluebird: 
'' BLUEBIRD Projesi'nde CIA, kasıtlı olarak
kişilik bölünmesi yarattığı deneklerini gizli operasyonlarda
kullanmaya çalışmıştır. 

Belgelerin incelenmesi sonucu bu inanılmaz
deneylerde, 

11 yaşındaki çocukların beyinlerine elektrodlar
yerleştirildiği, 

7-11 yaşları arasındaki çocuklara haftalarca, her
gün,

günde 150 mg LSD verildiği 

ve elektroşok yoluyla deneklerin
hafızalarının silindiği, 

hayvanların beyinlerine elektrod
yerleştirerek kimyasal ya da biyolojik saldırılarda kullanma
çalışmaları yapıldığı biliniyor. 

'Mançuryalı Aday'
(orijinali 1962
yılında çekilen ve beyin yıkama yöntemlerini konu alan bir film)
   kurgu değil gerçektir ve CIA tarafından 1950'lerde BLUEBIRD ve
ARTICHOKE zihin kontrol programlarında yaratılmıştır.''

**************
 
 extra bilgi
-------------------------
  
Prof. Dr. Gökhan Budak’ın intiharı …
----------------------------------------------
Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap’ın (Erzincan Üniversitesi Rektörüydü) iki yıl önceki intiharı …
Yakın arkadaşlar …

Her ikisi de Erzurum Atatürk Üniver
sitesinden mezun.Her ikisi de Kuantum Fizikçisi. Her ikisi de Ağrı’da Eğitim Fakültesi dekanlığı yaptı. Her ikisi de uzun yıllar Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde görevliydi.

Kuantum fiziği çalışmaları demek ; nükleer enerji, nükleer silah çalışmaları demek…

6 nükleer fizikçiyi de Atlas uçağının düşmesi sonucu kaybetmiştik …

Baz istasyonlarının bu kadar yaygınlaştırılmasının nedeni sadece telefon ,internet vs. iletişimlerinin kalitesi için değildi…

- Nano teknolojik kişiye özel nükleer silah geliştirdiler ,kişi odaklı...ID si takipte olan kişiye uygun zaman ve mekan oluştuğunda ilaç , serum veya aşı şeklinde uyguluyorlar.

- Diş implantı uygulaması : Çene kemiğine uygulanan diş implantları içerisinde RF alıcısı içermektedir ve dışarıdan radyo sinyali alır. Türkiye' ye gelen diş implant ürünlerin tamamı İsrail’den geliyor. Bu ithalatı yapan şirketler ve nerelerden alım yapıldığı ve gelen ürünler yetkililerce araştırılıp , incelenmelidir …

- İmplant diş kullananlar dikkatli olmalı ( belli makamlarda olanlar / devlet adamları, akademisyen, öğretmen vs..)

(alıntıdır )

  Benzer konu ve araştırmalar için :
www.facebook.com/ottomanm2d
blog:
hetpp://ottomanm2d.blogspot.com

 konuyla ilgili videolar :
---------------------------
   http://www.youtube.com/watch?v=H3RX-NjrVoI

  http://www.youtube.com/watch?v=eXd819qfld8

   http://www.dailymotion.com/video/xklnvz_mk-ultra-paper-clip-kayyt-atac-programi-akil-yonlendyrme_tech

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder